II. Osman

[KRSAG=https://www.topragizbiz.com/img/images/genc-osman0d8f0427659dc756.jpg][/KRSAG]
II. Osman ya da Genç Osman, divan edebiyatındaki mahlasıyla Farisî, tahttan indirildikten sonraki adıyla Osman Çelebi (3 Kasım 1604, İstanbul - 20 Mayıs 1622, İstanbul); 16. Osmanlı padişahı ve 95. İslam halifesidir. Babası I. Ahmed, annesi (yabancı kaynaklara göre Yunan kökenli) Mahfiruz Hatice Sultan'dır. II. Osman 14 yaşında iken, amcası Sultan I. Mustafa'nın tahttan indirilmesi üzerine Osmanlı tahtına oturdu. Annesi onun yetişmesi için çok titiz davrandı. II. Osman iyi bir terbiye ve tahsil gördü. Arapça ve Farsça öğrendi. Bazı batı kaynaklarında Latince, Yunanca ve İtalyanca gibi batı dillerini öğrendiği kaydedilirse de bunun doğru olma ihtimali yoktur.

II. Osman, Fatih Sultan Mehmed devrine kadar yapıldığı gibi saray dışından, Şeyhülislam Es'ad Efendinin ve Pertev Paşa'nın kızları ile evlendi. Yavuz Sultan Selim devrinden itibaren padişah saray dışından evlenmediği için bu davranış önemli bir değişiklik oldu. Kendisine planlarını uygulayacak bir sadrazam bulamadı.

Tarihte eşine az rastlanır bir şekilde tahtan indirilerek, çeşitli hakarete ve saldırılara maruz bırakıldıktan sonra Yedikule zindanlarında yeniçeriler tarafından boğularak öldürülen II. Osman, babası Sultan I. Ahmed'in yaptırdığı Sultanahmet Camii'nin yanındaki türbesine defnedildi. Tahta çıkar çıkmaz devlet erkânı içindeki üst düzey yetkilileri değiştiren, müderris ve kadıların atanma yetkilerini şeyhülislamdan aldı. Ayaklanmada öldürülen ilk padişahtır. Osmanlı padişahları arasında en genç vefat edenidir.
[INFO]İran Ilişkileri[/INFO][INFO][/INFO]
Sultan II. Osman tahta çıktığı sırada Sadrazam Damat Halil Paşa, İran seferindeydi. Osmanlı ordusu Pul-i Şikeste'de yenilmesine rağmen, İranlılar, mukaddes saydıkları Erdebil şehrinin Osmanlılar'ın eline geçme ihtimali üzerine barış istediler. Serav sahrasında, daha önce iki devlet arasında imzalanan Nasuh Paşa Antlaşması baz alınarak imzalanan Serav Antlaşması'yla barış tekrar sağlandı. (26 Eylül 1618).
[INFO]Otuz Yıl Savaşları[/INFO][INFO][/INFO]
Kanuni zamanında başlayan Katoliklere karşı Protestanlara destek verme, Otuz Yıl Savaşları'nda devam etti. Özellikle Transilvanya'da çıkan Protestan isyanında, Osmanlı'nın büyük etkisi vardı.
[INFO]İtalya Ve Akdeniz Seferi[/INFO][INFO][/INFO]
Halil Paşa komutasındaki Osmanlı donanması 1620 yazında Akdeniz seferine çıktı. İstanbul'dan ayrıldıktan sonra Navarin'e gelen donanma, buradan da kuzeye, Adriyatik'e doğru yöneldi. Dıraç'da iki İtalyan gemisini ele geçirdikten sonra İtalya'ya asker çıkardı ve İspanyollara ait olan liman şehri Manfredonia'yı işgal etti.
[INFO]Lehistan Seferi[/INFO][INFO][/INFO]
[KRSAG=https://www.topragizbiz.com/img/images/genc-osman-at-ustunde-minyaturu_ca40c3d075c30567.jpg][/KRSAG]
Osmanlı Devleti ile Lehistan arasında bir dostluk mevcuttu. Dinyester ırmağı iki ülke arasında sınır oluşturuyordu. Osmanlı-Avusturya savaşlarında Lehistan ilişkileri gerginleştiyse de barış bozulmamıştı. Fakat askeri birliklerin geçimini Lehistan'a yaptığı akınlarla sağlayan Kırım Hanı, barışa aykırı hareket ediyordu. Bunun yanı sıra Lehliler Boğdan işlerine müdahaleden geri kalmadıkları gibi, Boğdan'a ait Hotin kalesini işgal etmişlerdi (1617). Ayrıca Eflak ve Erdel'in içişlerine müdahale etmeye devam ediyorlardı. Bu olaylar üzerine II. Osman, kendisine yapılan muhalefetlere rağmen Lehistan seferine karar verdi. Bu arada Özi Beylerbeyi İskender Paşa komutasındaki birlikler, Prut kıyısında bulunan Yaş'ta, Lehlileri bozguna uğratmıştı (Eylül 1620).

II. Osman, 1621'de Lehistan Seferine çıktı. Lehler yeni ve daha büyük bir ordu meydana getirme çabasındaydılar. Avusturya'dan yardım alarak ordularını takviye ettiler. Osmanlı Ordusu 2 Eylül 1621'de Hotin önlerine geldi. Kale kuşatıldı ve Hotin kalesi önlerinde yapılan meydan savaşında, düşman siperlerinin ele geçirilememesi, askerlerin şevk ve heyecanını oldukça yıprattı. Yeniçerilerin de kendilerini tam olarak savaşa vermemeleri, bu savaşın kesin bir netice ile sonuçlanmamasına yol açtı. Lehistan elçilerinin savaşa kendilerinin neden olduklarını bildirmesi üzerine Hotin Antlaşması yapılarak sefere son verildi (29 Eylül 1621). Antlaşmaya göre Lehler ve Osmanlılar birbirlerinin topraklarına saldırmayacak, Lehistan eskiden olduğu gibi Kırım Hanı'na 40.000 düka altın verecekti.
[INFO]Yenilik Hareketleri[/INFO][INFO][/INFO]
[KRSAG=https://www.topragizbiz.com/img/images/hotin-seferi_9058e355cedfc058.jpg][/KRSAG]
II. Osman, Lehistan seferindeki başarısızlığının sebebi olarak askerin gayretsizliğini görüyordu. Askeri alanda bazı yenilikler yapma fikri böylece gelişti. İşe Kapıkulu Ocakları ile başladı. Yaptırdığı sayımda, asker sayısının maaş defterindeki kişi sayısından az olduğunu anlayınca fazladan para vermeyi kesti. Bu durum da, daha önce fazladan gelen paraları kendi ceplerine atan zabitlerin, II. Osman'a düşman olmalarına yol açtı. II. Osman'ın reformculuğuna dair anlatılanların çoğu 19. yüzyıldan itibaren konuyu ele alan bazı tarihçilerin kendi anlatımları ile ilgilidir. II. Osman'ın yapmak istediği reformlar olarak sunulanlar kendi devrinin kaynaklarında çoğunlukla yer almamaktadır. II. Osman'a atfedilen birçok reform düşüncesi 19. yüzyılda Mizancı Murad ile yazılmaya başlanmış olup orijinal bilgiye dayanmadan sunulmuştur. İsmail Hami Danişmend de II. Osman'ın başkenti Anadolu'ya taşımak istediğini, orduyu Türk unsurlarla yeniden kurmak istediğini, din adamlarını devlet işlerinden uzaklaştırmayı düşündüğünü, kıyafette değişikler tasarladığını ve daha başka yenilikler planladığını iddia etmekteyse de bunların çoğu devrin kaynaklarında yer almamaktadır. II. Osman'ın ordu ile ilgili birtakım düzenlemeler yapmak istediği bilinmekteyse de içeriği hakkında yeterince bilgi yoktur. Nev'î mahlasını kullanan Hüseyin İbn-i Sefer, "Sebeb-i Halâs-ı Mustafa Han" eserinde "Saâdetli Pâdişâh, yeniçeri ve sipah tâifesini kırıp, Etrâkten sekbân ve Türkmen'den cündî yazmak havasına düşüp Anadolu semtine geçmeğe hazır ve âmâde idi" der. İsmail Hami Danişmend'in, Osmanlı Tarihi Kronolojisi'ne göre II. Osman'ın yapmak istediği yenilikler şöyleydi:
  • Artık iyice bozulmaya başlayan ve her geçen gün devletin başına iş açan Yeniçeri ve Sipahi ocaklarını ortadan kaldırarak, bunların yerine Anadolu, Suriye ve Mısır Türkleri'nden oluşan yeni bir ordu kurmak.
  • Dönme ve devşirmelerle dolmuş devlet mekanizması temizlemek, yerlerine Türk milletinden kişiler getirmek.
  • Osmanlı İmparatorluğu'nun başkentini İstanbul'dan Anadolu'ya, büyük olasılıkla bir Türk şehri olan Bursa'ya taşımak.
  • İlmiye Sınıfı'nın artık yozlaşmaya başlaması nedeniyle, onların ekonomik ve siyasi güçlerini kırıp devlet üzerindeki etkilerini yok etmek.
  • Saray geleneklerini değiştirerek artık padişah ve yakınlarının devşirmelerle evlilik yapması yerine Türk ailelerinden kız almasını sağlamak.
  • Giysilerde değişiklikler yaparak eski gösterişli kavuk ve kaftanlar yerine daha yalın giysilerin giyilmesini sağlamak.
  • Fatih Sultan Mehmet'in ve Kanuni Sultan Süleyman'ın yaptıkları yasaları yeniden düzenleyerek, imparatorluğun yeni koşullarına uydurmak.
[KRSAG=https://www.topragizbiz.com/img/images/hotin-seferi-guzergahi_3ca59bf65a52f009.png][/KRSAG]
II. Osman'ın Halep, Erzurum, Şam ve Mısır Beylerbeylerine asker yazdırmak için gizli bir irade gönderdiğinin sarayda adamları olan yeniçeriler tarafından öğrenilmesi, bardağı taşıran son damla oldu. II. Osman asker toplamak için Anadolu'ya bizzat kendisi gitmek istiyordu. Bu arada İstanbul'a, Dürzi lider Maanoğlu Fahreddin'in Lübnan'da bir isyan çıkardığı haberi geldi. II. Osman bunu bir fırsat bilerek, isyanı bastırmak için Anadolu'ya gideceğini söyledi. Ancak Sadrazam Dilaver Paşa ve Şeyhülislam Hocazade Esad Efendi, koskoca padişahın küçük bir isyan için Anadolu'ya gitmesine gerek olmadığını söyleyerek, II. Osman'ın Anadolu'ya geçmesini engellemeye çalıştılar. Başka bir çaresi kalmayan II. Osman, hacca gideceğini ilan etti. Daha önce hiçbir padişah hacca gitmemişti. Sadrazam Dilaver Paşa ve Şeyhülislam Es'ad Efendi çok uğraştılarsa da II. Osman fikrinde kararlıydı. Padişahın geçeceği güzergâh üzerindeki vilayetlerin beylerbeyleri haberdar edildi ve hazırlık yapmaları istendi. II. Osman'ın yanında 500 yeniçeri ve sipahi olacak, geri kalan asker İstanbul'un korunması için İstanbul'da kalacaktı. Sadrazam, defterdar, nişancı, rikab ümerası, gedikliler, 40 müteferrika ve 40 divan katibinin da hac kafilesinde yer alması planlamıştı.
[INFO]İsyanın Başlaması[/INFO][INFO][/INFO]
II. Osman, ilk olarak kendisinin yerine I. Mustafa'nın tahta geçirilmesinde dahli olduğunu düşündüğü Damat Halil Paşa'yı azletti. Ardından da Hotin Seferi'ne giderken Kösem Sultan'ın oğlu olan Şehzade Mehmed'i idam ettirdi. Halkı da huzursuz eden bu hataların ardından en son da gizlice ordu toplamak amacıyla hacca gideceği öğrenilince bu sefer yeniçeriler devreye girdi ve olay halk boyutundan çıkıp bir taht kavgasına dönüştü. Yeniçerilerin haberi aldıktan sonra takındıkları tavır halk tarafından benimsenmemiştir.
[INFO]II. Osman'ın Öldürülmesi[/INFO][INFO][/INFO]
Arpalıkları kesilen ulema ile geleceklerini tehdit altında hisseden Yeniçeriler birleşerek Süleyman Ağa ile Hoca Ömer Efendi gibi bazı kişilerin idamını II. Osman'dan istediler ancak bu istekleri kabul edilmeyince 19 Mayıs 1622 tarihinde isyan başladı. Saraya giren isyancıların I. Mustafa'yı padişah ilan etmeleri üzerine bazı istekleri yerine getirildi ancak bunun da bir etkisi olmadı. Ulema başlangıçta I. Mustafa'ya biat etmek istemediyse de sonrasında biat etmek durumunda kalındı. Bu olaylar üzerine II. Osman Yeniçeri ağası Ali Ağa'nın yanına gidip ona sığındı ve ondan Yeniçerileri ikna etmesini istedi. Yeniçerilerin karşısına geçerek onları ikna etmek isteyen Ali Ağa konuşturulmadı ve kılıçla saldırılıp parçalandı.

Ardından II. Osman'ı yakalayan isyancılar, onu beygire bindirip yol boyunca hakaretler ederek kötü davrandılar. İsyancılardan biri II. Osman'ın baldırlarını sıkıp ona küfrediyordu. Son durak olarak Yedikule Zindanlarına götürülen II. Osman, orada hapsedildi. Onu öldürmek isteyenlere karşı direnen II. Osman'ın hayaları sıkılarak etkisiz hale getirildi ve boynuna atılan kementle boğularak öldürüldü. Katillerin arasında yer alanlardan biri ise II. Osman'ın kulağını keserek I. Mustafa'nın annesine götürdü. Bu cinayetten I. Mustafa'nın annesi oldukça memnun kaldı. Naaşı babası Sultan Ahmed'in türbesine götürülüp gömüldü.
[INFO]Hakkında Yazılanlar[/INFO][INFO][/INFO]
Sultan Osman Han Mersiyesi
Nef'i tarafından Sultan Osman'ın şehadeti üzerine 1622'de yazılmıştır.
[OFFTOPIC]Bir şâh-ı alîşan iken şâh-ı cihâna kıydılar
Gayretlü genç aslan iken şâh-ı cihâna kıydılar.
Gâzi bahâdır hân idi Âli-neseb sultan idi.
Nâmiyle Osman Han idi Şâh-ı cihâna kıydılar.
Hükmetmeğe kâdir iken Emr-i Hakk’a nâzır iken
Hacc itmeğe hâzır iken Şâh-ı cihâna kıydılar.
Ey dil ciğerler oldu hûn derdim bir iken oldu on
Kan ağladı eh-i fünûn şâh-ı cihâna kıydılar.
Eşrât-ı sâatdir bu dem rûz-ı kıyâmetdir bu dem
Kul’a nedâmetdir bu dem Şâh-ı cihâna kıydılar Nef'i -1622-
[/OFFTOPIC]
Edebi yönü
[OFFTOPIC]Farisi' mahlasıyla birçok şiir yazmıştır.
Gülşen içre bitmedi bir gonce cana harsız
Dünyada hasıl değil nev-cühan ağyarsız
Kimi ol yarı benüm der kimisi dahi benüm
Orta yerde "farisi" avare kaldı yarsız (...)
Nevruz olucak diller şad olamağa yaklaşdı
Dilde gam-u gussa ber-bad olmağa yaklaşdı
Virane gönül varsa vecr-ü gam-i dilberden
Müsde ana ol mülk abad omağa yaklaşdı
Üstüda dilber öğrendi vefa resmin
Aşıklara lütfa mu'tad olmağa yaklaşdı
Çok aşık-u meftunu var sen gibi şirinün
Faris kulun emma ferhad olmağa yaklaşdı
Farisi (II. Osman)
[/OFFTOPIC]
[INFO]Ailesi[/INFO][INFO][/INFO]
Eşleri
  • Ayşe Sultan
  • Meylişah Hatun - Şehzade Ömer'in annesi olduğu zannediliyor.
  • Akile Hatun - Şeyhülislam Hocazade Esad Efendi'nin kızıydı.
Çocukları
  • Şehzade Ömer (d. 20 Ekim 1621 - ö. Ocak 1622)
  • Şehzade Mustafa (d. Kasım 1622 - ö. 1623)
  • Zeynep Sultan (d. Kasım 1622 - ö. ?)
Kaynak Topragizbiz.com
 
Üst
Alt