Gaydiri Gubbak Cemilem Türküsünün Hikayesi

Minikçe

Well-known member
HanımZade
Katılım
11 May 2017
Mesajlar
9,662
Tepkime puanı
11,973
Puanları
113
Konum
..
Cinsiyet
Kadın
tumblr_inline_p7ldjhE3pk1qgi9aw_500.jpg

Olayın Kahramanı Cemile Aktaş, koca (Büyük) Memiş ve Iraz Aktaş ’ın 8 Çocuklarından üçüncüsüdür. Cemile ailesiyle beraber Göçlük Köyü Cicikara Mahallesine yerleşirler. Ancak bu olayın Kahramanı Cemile’nin başına gelenler, pişmiş tavuğun başına gelmez ve çile kaderi olur.

İsmail oğlu Zabit Cicikaro Cemile ile evlenmeye karar verir. Düğün cinayetle biter. Düğün alayı arasında bulunan Gavur Ali lakaplı, Ormancı Ali, rakı ister. Düğün sahibi bu isteği reddeder. Göçlük yareni, ormancıya bir rakı almadılar diye kırılır ve düğünü terk etmeye kalkar. Bunların gönlü alınır ve geri dönerler. Evin önünde yağmur sularıyla gölcük oluşmuştur. Seğmenler bu suyun etrafında dönerler ve suya doğru ateş ederler. Cemile’nin amcaoğlu Yaren Bayram Aktaş’a, babası silah verir. Yine Göçlük Köyü’nden Hasan oğlu, Celal Yılmaz’ı kaza ile yaralar. O zaman imkanları da az olduğundan Celal Yılmaz kan kaybı ve barut zehirlenmesinden ölür. Katil Jandarma tarafından tutuklanır. Olay kaza ile değil de düğün bahanesiyle daha 15 yaşındaki Celal Yılmaz’ın kasten vurulduğu söylentisi yayılır. Celal Yılmaz’a adet üzeri türkü yakılır. Halen köylülerin zihinlerindedir. Olayı hatırlarlar.

Cemalımın evleri dere kaşında
Celamımı vurdular 15 yaşında
Celalım, Celalım, ne oldun celalım
Kanlar içinde kaldın Celalım
Celalin evleri mektebe yakın
Celali vurdular boyuna bakın
Şirin bahçesinde gül idin
Goncalarım açmadan vurulmuş oldun.

Bütün bunlara rağmen Cemile, Zabit Cikaro’ya gelin gelir. Bunlar esasında dayı, hala çocuklarıdır. 3 yıl sonra eşi askere gider. Gelin geldiği aile, düğünde bir kişinin cinayete kurban gittiğini ve gelinin uğursuz geldiğini öne sürerler ve gelini istemezler. 10 yıl sürecek boşanma davası başlamıştır.

Cemile ailesine, babasına (Koca Memeş’e) dönmüştür. Hayvancılıkla geçinen aile de yazın Şaphane Gökçukur Yaylası’nda geçirmektedir. Cemile’nin daha boşanma davası devam etmektedir. Bu sırada Kızılkoltuk Köyü, Kayrak Mahallesi’den Ümmet Yıldırım 3 çocuk babasıdır ve eşi vefat etmiştir. Artık evlenmek istemektedir. Gökcukur Yaylası’na gelerek, bazı kişilerin yardımıyla Cemile’yi zorla Şaphane Dağı’nın meşelerin bol olduğu başka tarafına kaçırır. Cemile kaçmasın diye, bir odaya kitler. Cemile de evlenmeyi zaten reddetmektedir ve çok gururludur. Bu arada Cemile’nin yanına diğer Yörük kadınlar ziyarete gelmektedir. Bunlardan Cemile’ye akıl verirler. En sonunda Raşit Yüksel’in verdiği akılı dinler.

“Cemile akıllı ol kızım. Yoksa seni yaşatmayacaklar. Sen bunlara evleneceğim, çağırın babam Koca Memiş’i, isteyin de Nikah kıyılsın de” derler. Cemile de bu öğütleri yerine getirir. Cemile’nin babası koca Memiş’i çağırırlar. Türkü de olayın burasına açıkça geniş yer verilmiştir. Ünen Gelin Koca Memiş’e - bugünkü Türkçe ile “ Çağırın gelin Koca Memiş’i, (babası) kıysın nikahımızı“ anlamına gelmektedir. Cemile’nin babası iri yarı bir adam olduğundan, Koca Memiş lakabı takılmıştı.

Cemile’nin babası Memiş Aktaş, jandarma eşliğinde Şaphane Gökçukur Yaylası’na gelir. Cemile ve babası, hep beraber şikayet dilekçesini geri almak üzere Gediz Savcığı’na gider. Cemile kendisine verilen öğütleri tutar ve kendini güvencede hissedince karşı tarafa geçer ve durumu anlatır. Gediz Savcısı Cemile’yi kaçıran Ümmet Yıldırımı ve 4 arkadaşını hemen orada tutuklar.

Artık Kütahya Ağır Ceza Mahkemesi’nde yıllarca sürecek ceza davası başlar. Bu arda Ümmet Yıldırım’ın ağır bir ceza alacağı ortadır. Şaphane’nin ve Gediz’in tüm ileri gelenleri Cemile Hanıma seferber olurlar. Evlenip, şikâyetinden vazgeçmesini rica eder, yalvarır yakarırlar. Cemile Hanım, tüm bu risklere, ısrar ve yer yer tehdit de olmasına rağmen şikâyetinden vazgeçmez, evlenmeyi de reddeder.

Bunun üzerine Kütahya Ağır Ceza Mahkemesi Ümmet Yıldırım’ı 15 yıl 2 aya mahkûm eder. Hapishane’de bu olayı her gün anlata anlata diğer mahkûmlar olayı artık ezberlemişlerdir. Hapishane arkadaşı Çeltikçili Kadir Aksoy, öyküyü kaleme almış, yazıya dökmüştür. Bu kadar olaylarla, acılarla dolu bu öykünün türkü olmasını istemektedir. Hapishaneden olayı müzik sanatçılarına durmadan göndermektedir. Nihayet müzik sanatçısı Necat Bayram’a da yazarlar. O sıralarda da Kütahya damadı Özay Gönlüm Ege Bölgesi’nden öyküler, mahalli türküler derlemektedir. Öykü Özay Gönlüm’e ulaşmış ve Özay Gönlüm’de öyküye uygun bir türkü hazırlamıştır. “Cemilem” türküsünü ilk defa Ümmet Yıldırım ve arkadaşlarına hapishanede dinletilir ve olaya uygun olup olmadığı sorulur. Olay Özay Gönlüm’ün sazının tellerine gerçeğe uygun aktarılmış ve ona ruh verilmişti. Olayın kahramanından da türkü onay almış ve artık türkü piyasadadır. Türkü dünyaya yayılır.

alıntı
 
Üst
Alt