- Katılım
- 26 Ara 2016
- Mesajlar
- 1,067
- Tepkime puanı
- 2,071
- Puanları
- 0
- Cinsiyet
- Kadın
Kadınlar hakkında:
Kadının da canı var, denmez;
Kadının canı var, denir.
Kadının da hakları vardır, denmez;
Kadının hakları vardır, denir.
Kadın da insandır, denmez;
Kadın insandır, denir.
Kadın da tatil yapmalıdır, denmez;
Kadın tatil yapmalıdır, denir.
Kadın da sinirlenebilir, denmez;
Kadın sinirlenebilir, denir.
Kadın da isyan edebilir, denmez;
Kadın isyan edebilir, denir…
Çünkü:
Her “da” ve her “de” bağlacı;
İkinci sınıf insanı…
İnsanın bir nevi yedeğini…
Türünün asalak olanını…
Ailenin adeta bir fazlalığını çağrıştırır.
Örneğin:
“Hadi o da gelsin” in anlamı;
Gereği yok ama…
İhtiyaç değil ama…
Gelsin bari, demektir.
İnsan dünyasında;
İkinci sınıf olana,
Yedek sayılana,
Fazlalık tabir edilene, “ihmal edilmeye mahkum” gözü ile bakılır.
“Olsa da olur, olmasa da…” der gibi.
Kadına karşı bu tür yaklaşımın asıl zararını çocuklar görür.
Zira;
Her ikinci sınıf denilen kadının yanında, ikinci sınıf sayılan bir de çocuk vardır.
Her fazlalık sayılan kadının yanında, fazlalık kabul edilen çocuk vardır.
Her ihmal edilen kadının yanında, ihmale uğrayan çocuk vardır.
Her asalak kabul edilen kadının yanında, asalak olacak bir çocuk vardır.
Öte yandan:
Kadın gezmeye götürülmez;
Gezmeye kadınla gidilir.
Kadın yemeğe çıkarılmaz;
Yemeğe kadınla çıkılır.
Kadın tatile götürülmez;
Tatile kadınla gidilir.
Kadın toplantıya götürülmez;
Toplantıya kadınla gidilir…
Anlayış bu olursa, söylemler de buna göre şekillenir.
Bir başka açıdan:
Kadın, ailenin ortağı değildir;
Aile, kadınla birlikte kurulan bir kurumdur.
Kadın erkeğin sağını solunu toplayan biri değildir;
Erkek, kadını varsa sağı solu toplu olabilen bir varlıktır.
Kadın, erkeğin yaşamını kolaylaştıran bir unsur değildir;
Erkeğin yaşamı kadınla kolaylaşır…
İşte:
Çağımızdaki evliliklerin, günümüzdeki aile kurumunun en sinsi tuzakları, yukarıdan beri itiraz ettiğimiz görüşlerdir.
Son düzenleme: