M
Muzik
Guest
Uzmanlar kişinin ikili ilişkilerdeki tutumlarında bebeklikte annesi ile oluşturduğu bağlanma modelinin belirleyici olduğuna dikkat çekiyor.
Güvenli bağlanmanın bebeklikte oluştuğuna dikkat çeken Üsküdar Üniversitesi NPİSTANBUL Nöropsikiyatri Hastanesi Feneryolu Polikliniği’nden psikiyatri uzmanı Yrd. Doç. Dr. Barış Önen Ünsalver, bebeğin anneyle ilişkisinde güvenli ve güvensiz iki bağlanma türü geliştirdiğini, güvenli bağlanma geliştiren kişilerin de ileriki yaşlarda romantik ilişkilerinde sağlıklı ilişkiler gelişterebildiklerini kaydetti.
Güvenli bağlanma mutluluğu etkiliyor!
Güvenli bağlanmış bir kişinin ilişkisinde kuşkucu olmayacağını belirten Ünsalver, sevgilisinin bireysel dünyasına saygı duyup, onun özel eşyalarını (telefon, bilgisayar, çanta, banka hesapları) karıştırmayacağını söyledi.
Güvenli bağlanmış bir kişinin sevgilisinin yakınlık ihtiyacını görüp, sevgilisi bir kriz içerisinde olsa dahi ona sabredip, krizin aşılmasında destekleyici olabildiğini vurgulayan Ünsalver, bu kişilerin eleştiriye hassas olmayıp, genelleştirmediklerini söyledi.
Ünsalver, bu kişilerin hırçın, sorgulayıcı olmadıklarını belirterek “Sevgisinde aşırılıklar da yoktur. Örneğin sevgilisine abartılı hediyeler almaz çünkü karşı tarafın hayal kırıklığının kendisisyle alakalı olmadığını bilir. İlişkiyi ve maddeyi birbirinden ayırabilir” dedi.
Anneyle tutarsız ilişki, eşe de güvensizlik duygusu oluşturuyor
Bebekliğinde annesiyle tutarsız ilişki oluşturan bireylerin, ilerideki ilişkilerinde güvensiz bağlanma geliştirdiklerini kaydeden Ünsalver, bu kişilerin eşlerinden kuşkulanıp sürekli gerilim yaşadıklarını belirterek şunları söyledi:
Bu kişiler yetişkinlikte ilişkilerde kendilerine ve partnerlerine güvenmezler. Sevgililerinden kuşku duyarlar. Terk edilme endişesi enselerindedir. Terk edilmeyi önleyebilmek için aşırı ilgi, aşırı fedakarlık, ya da ilişkileri hiç sürdürememe ve hızla terk etme yöntemlerine başvurabilirler.
Sevgililerinin sadakatinden kuşku duyarlar, özel eşyalarını sık sık karıştırırlar. Ne yediği, ne içtiği, nerede olduğu, ne giydiği hep dert olur. Terk edilme endişesiyle sevgililerine sık sık telefon eder, mesaj yazarlar ve yanıt alamayınca felaket düşüncelerine kapılırlar. Bu felaketler arasında sevgilisinin kendisini aldattığı yanısıra sevgilinin başına bir kaza v.s felaket geldiği şüphesi de olabilir.
Boyun eğici bir tutumları olabilir ve bu ilişkilerde kendi ihtiyaçlarını baskılayıp hep ötekinin boyunduruğu altında olmaya ve sonuçta duygusal yoksunluk yaşamaya sebep olabilir. Bazı güvensiz bağlanmış kişiler yakınlıktan adeta korku duyarlar ve bunlar ya yalnız kalmayı seçer ya da birisi hayatlarına girerse sanki işgal edilmişler gibi aşırı tepki verip “özel alanlarına” müdahale edildiğinden yakınıp ilişkiyi bitirebilirler.”
Bağlanma sorunları için terapi tedavisi
Bağlanma stillerinin kişinin romantik ilişkilerini ve evlilik hayatlarını doğrudan etkilediğini kaydeden Yrd.Doç.Dr. Ünsalver, güvensiz bağlanmış kişilerin, güvenli bağlanmış kişilerle ilişkilerinde sorunlar yaşayabildiklerini bu tür sorunların da yeni bir güvenli bağ oluşturulmasyla aşılabileceğini söyledi.
Yrd.Doç.Dr. Ünsalver, “Tedavide yeni ve nötr bir ilişki zemini sağlayan psikoterapi etkilidir. Terapistle kurulan bu danışan-terapist güvenli ilişkisi kişinin kendine ve dünyaya güvenle bağlanabilmesini sağlayacaktır.” dedi.
Erkek kadından bir
Erkeklerin kadınların basit duygusal ihtiyaçlarını çok abartılı bulduklarını ve kadınları talep kar görüp geri geçildiklerini kaydeden Yrd. Doç. Dr. Ünsalver, şunları söyledi:
“Erkekler, kadınların duygusal ihtiyaçlarını farklı algılıyor. Kadının ihtiyacı olan bir miligram sevgiyi vermek istemiyor. Böyle olunca artık kadınlar kadınlarla dostluklarından doyum almaya başlıyorlar. Bu da sonuçta özellikle ileri yaşta erkeklerin eşleri tarafından duygusal olarak yalnız bırakılmasıyla sonuçlanabiliyor. Özetle erkek kadının beklentisi olan ‘Canım seni arayamıyorum, toplantım devam ediyor’ mesajını yazarsa kadın rahatlar ve erkeğe bağlılığını sürdürür. Ancak erkek bunu bile yazmayı kendine bir yük görürse kadın öfke yüklenir, silahlarını kuşanır ve erkeğin daha büyük bedel ödemesiyle sonuçlanır.”
Güvenli bağlanmanın bebeklikte oluştuğuna dikkat çeken Üsküdar Üniversitesi NPİSTANBUL Nöropsikiyatri Hastanesi Feneryolu Polikliniği’nden psikiyatri uzmanı Yrd. Doç. Dr. Barış Önen Ünsalver, bebeğin anneyle ilişkisinde güvenli ve güvensiz iki bağlanma türü geliştirdiğini, güvenli bağlanma geliştiren kişilerin de ileriki yaşlarda romantik ilişkilerinde sağlıklı ilişkiler gelişterebildiklerini kaydetti.
Güvenli bağlanma mutluluğu etkiliyor!
Güvenli bağlanmış bir kişinin ilişkisinde kuşkucu olmayacağını belirten Ünsalver, sevgilisinin bireysel dünyasına saygı duyup, onun özel eşyalarını (telefon, bilgisayar, çanta, banka hesapları) karıştırmayacağını söyledi.
Güvenli bağlanmış bir kişinin sevgilisinin yakınlık ihtiyacını görüp, sevgilisi bir kriz içerisinde olsa dahi ona sabredip, krizin aşılmasında destekleyici olabildiğini vurgulayan Ünsalver, bu kişilerin eleştiriye hassas olmayıp, genelleştirmediklerini söyledi.
Ünsalver, bu kişilerin hırçın, sorgulayıcı olmadıklarını belirterek “Sevgisinde aşırılıklar da yoktur. Örneğin sevgilisine abartılı hediyeler almaz çünkü karşı tarafın hayal kırıklığının kendisisyle alakalı olmadığını bilir. İlişkiyi ve maddeyi birbirinden ayırabilir” dedi.
Anneyle tutarsız ilişki, eşe de güvensizlik duygusu oluşturuyor
Bebekliğinde annesiyle tutarsız ilişki oluşturan bireylerin, ilerideki ilişkilerinde güvensiz bağlanma geliştirdiklerini kaydeden Ünsalver, bu kişilerin eşlerinden kuşkulanıp sürekli gerilim yaşadıklarını belirterek şunları söyledi:
Bu kişiler yetişkinlikte ilişkilerde kendilerine ve partnerlerine güvenmezler. Sevgililerinden kuşku duyarlar. Terk edilme endişesi enselerindedir. Terk edilmeyi önleyebilmek için aşırı ilgi, aşırı fedakarlık, ya da ilişkileri hiç sürdürememe ve hızla terk etme yöntemlerine başvurabilirler.
Sevgililerinin sadakatinden kuşku duyarlar, özel eşyalarını sık sık karıştırırlar. Ne yediği, ne içtiği, nerede olduğu, ne giydiği hep dert olur. Terk edilme endişesiyle sevgililerine sık sık telefon eder, mesaj yazarlar ve yanıt alamayınca felaket düşüncelerine kapılırlar. Bu felaketler arasında sevgilisinin kendisini aldattığı yanısıra sevgilinin başına bir kaza v.s felaket geldiği şüphesi de olabilir.
Boyun eğici bir tutumları olabilir ve bu ilişkilerde kendi ihtiyaçlarını baskılayıp hep ötekinin boyunduruğu altında olmaya ve sonuçta duygusal yoksunluk yaşamaya sebep olabilir. Bazı güvensiz bağlanmış kişiler yakınlıktan adeta korku duyarlar ve bunlar ya yalnız kalmayı seçer ya da birisi hayatlarına girerse sanki işgal edilmişler gibi aşırı tepki verip “özel alanlarına” müdahale edildiğinden yakınıp ilişkiyi bitirebilirler.”
Bağlanma sorunları için terapi tedavisi
Bağlanma stillerinin kişinin romantik ilişkilerini ve evlilik hayatlarını doğrudan etkilediğini kaydeden Yrd.Doç.Dr. Ünsalver, güvensiz bağlanmış kişilerin, güvenli bağlanmış kişilerle ilişkilerinde sorunlar yaşayabildiklerini bu tür sorunların da yeni bir güvenli bağ oluşturulmasyla aşılabileceğini söyledi.
Yrd.Doç.Dr. Ünsalver, “Tedavide yeni ve nötr bir ilişki zemini sağlayan psikoterapi etkilidir. Terapistle kurulan bu danışan-terapist güvenli ilişkisi kişinin kendine ve dünyaya güvenle bağlanabilmesini sağlayacaktır.” dedi.
Erkek kadından bir
Erkeklerin kadınların basit duygusal ihtiyaçlarını çok abartılı bulduklarını ve kadınları talep kar görüp geri geçildiklerini kaydeden Yrd. Doç. Dr. Ünsalver, şunları söyledi:
“Erkekler, kadınların duygusal ihtiyaçlarını farklı algılıyor. Kadının ihtiyacı olan bir miligram sevgiyi vermek istemiyor. Böyle olunca artık kadınlar kadınlarla dostluklarından doyum almaya başlıyorlar. Bu da sonuçta özellikle ileri yaşta erkeklerin eşleri tarafından duygusal olarak yalnız bırakılmasıyla sonuçlanabiliyor. Özetle erkek kadının beklentisi olan ‘Canım seni arayamıyorum, toplantım devam ediyor’ mesajını yazarsa kadın rahatlar ve erkeğe bağlılığını sürdürür. Ancak erkek bunu bile yazmayı kendine bir yük görürse kadın öfke yüklenir, silahlarını kuşanır ve erkeğin daha büyük bedel ödemesiyle sonuçlanır.”