Emzikli Süslümanlar

EMZİKLİ SÜSLÜMANLAR
Hamd insanı yoktan var eden hidayeti bulalım diye bize elçiler gönderen Allah’ a mahsustur. Salât ve selam son Resul HZ. Muhammed Mustafa(s.a.v.) onun âline ve ashabına gayesi Allah’ın rızası derdi Allah’ın davası olan bütün müminlerin üzerine olsun.

EMZİKLİ SÜSLÜMANLAR

BİSMİLLAHİRRAHMANİRRAHİM

Hamd insanı yoktan var eden hidayeti bulalım diye bize elçiler gönderen Allah’ a mahsustur. Salât ve selam son Resul HZ. Muhammed Mustafa(s.a.v.) onun âline ve ashabına gayesi Allah’ın rızası derdi Allah’ın davası olan bütün müminlerin üzerine olsun.

Müslümanlığın ilk ve en büyük esası, hiçbir surette Allah’a ortak koşmamaktır. İslam dininin esası budur. İslam dini tevhid dinidir. Hedefi tek Allah’a inanmak ve yalnız Allah’a kulluk etmektir. Eğer herhangi bir şekilde Allah’a ortak koşulacak olursa bu itikat bozukluğunu ve delalette olmayı gösterir. Müslüman gerçekten inandığı için yapar Hakkın yanında küfrün karşısında yer alır. Susmaz susturulamaz. Ağlayan bebeği susturan yalancı(Emzik)misali Müslümanlıkları sembolik değildir. Böyle ise şayet Müslüman değil“Süslümandır’’o şahsiyet. Böyle insanlar dünya hayatını ahiret hayatına tercih ederler. Hevasına kendi görüşüne uyan bir takım kimseler kendi ürettikleri değerleri veya ilkeleri din edinmeye başlarlar. Başkalarına da anlatırlar. Böylece insanlardan bir kısmı müşrik olurlar. Bir tek ilah olan Allah’a ibadet yerine başka ilahlara da kulluk yapma yanlışlığı ortaya çıkmaya başlar. Bir âliminde dediği gibi ‘’öyle bir dinden çıkış cereyanı ki onun karşısında bir Ebubekir yok’’

Müslümanlık nereye gidiyor. Müslümanların içinden geçtiği günleri içinde bulunduğu çıkmazın hedefsizce yol alarak ölüme hazırlıksız gidişini düşünebiliyor muyuz?

İslam’a teslim olan Müslüman aslında sürekli küfrün gündeminde ilk sırada Müslüman dünde gündemdeydi, bugünde gündemde yarında gündemde olacak. Küfür nasıl gece gündüz çalışmakta ben Müslümanım diyenin ağzına vermiş olduğu yalancı emzikle susturup süslümanlaştırmak için gayret gösteriyor. Peki, sen Müslüman! Gerçekten Müslüman mısın? Gerçek Müslüman ben Müslümanım deyip gereğini yapandır. Gerçek Müslüman harama helale dikkat eder. İnsanların değil Allah’ın gösterdiği yola uyandır. Kuran’ı duvara asıp öksüz bırakan değil onu her gün okuyup anlamaya çalışan ve gereği gibi yaşayandır. Hem Allah’ı severim hem de şeytanla ve yarenleri ile arkadaş olurum diyen değildir öğrendiği hadisi ve ayeti bu devirde olur mu diye soran değil aldık kabul ettik diyendir. Ben namaz kılarım faizde yerim diyen değildir. Her türlü günahı rahatça işleyen değil, yapamadığı ibadetten dolayı ızdırap duyandır. Küffarın yanında Allah’ın haklarına tecavüz edene destek olan alkış tutan değil karşısında yer alandır. Gerçek Müslüman yaptığı her işte insanlar ne der diyen değil Allah ne der diyendir. Yalanı söylemek bir şey olmaz diyen değil mümin asla yalan söylemez diyendir. Dedesinden ninesinden duyduğu gibi inanan değil Allah istediği gibi inanandır. Kuran’dan asla taviz vermeyendir. Yaşantısını Kurana ve sünnete uydurandır. Müslümanlığı camiye ve eve hapseden değil hayatının tüm alanına yayandır.

Peki, bunların hangisi bizde zuhur eden hallerdendir? Allah ve resulün istediği Müslümanlığı yaşamak mücadele isteyen fedakârlık isteyen meseledir. Bütün bu meziyetleri barındıran Müslümanlara rahatlık yoktur. Hala rahatsan sıkıntı var demektir. Oysa Müslüman İslam’a inanarak Allah’a teslim olmuştur. Onun dışındaki bütün ilahları ve tağutları onların dinlerini ve sistemlerini reddetmiştir. Öyleyse bu ilahlar ve tağutlar Müslümana kendilerine itaat etmesini, kendi düzenlerini benimsemesini isterlerse, Müslüman onlara teslim olmayacak onların dinlerini ve İslam karşıtı sistemlerini benimsemeyecektir. İslam’ın ilkeleri yerine onları tercih etmeyecek, onlarla mücadele edecek kıyam edecektir. Bu karşı çıkış her zaman silahlı mücadele şeklinde olmaz yerine göre, sözle yerine göre işle yani yaşantıyla yerine göre kültürle yerine göre kendi öz benliğiyle, yerine göre başka mücadele yollarıyla. Müslüman zayıfta olsa sapıkların azgınların yollarını benimsemeyecek, kabul etmeyecek ama hep kıyam anlayışı üzerine olacaktır. Kıyam bir anlamda İslam karşıtı düşünce ve yönetimlerle uzlaşmamak onların hakka aykırı görüşlerini ve eylemlerini reddetmektir. Peygamberlerin sapık topluluklar ile yaptıkları mücadeleleri bu bağlamda değerlendirmek gerekir. Onlar içerisinde yaşadıkları toplumların inançlarını adetlerini sistemlerini asla benimsemediler karşı geldiler onlarla ve onların yanlış inançlarıyla hiçbir zaman uzlaşmadılar. Kıyam anlayışı hareketliliği çalışmayı çabayı ifade eder. Bir yerde oturup beklemenin uyuşukluğun ve tembelliğin karşıtıdır. Aktifliktir, çabadır, çözüm üretmektir. Bu anlayışta pısırıklık elleri koynunda şartların akışında sürüklenmek yoktur. Buna karşın diriliş, direniş ve çalışma vardır.

Rahman iman nimetinde daim kılsın. İman hizmetinde istihdam eylesin inşallah. Âmin


Selam ve dua ile

ELHAMDULİLLAHİRABBİLALEMİN
kübra yıldız
 

qurbet

New member
HanımZade
Katılım
7 Eki 2018
Mesajlar
155
Tepkime puanı
410
Puanları
0
Yaş
33
Cinsiyet
Kadın
Amin
GüzeL 1 makaLe yazandanda sendende aLLah razi oLsun Seth.
BizLer ahir zaman insanLariyiz efendimiz s. a.v. min son ümmetiyiz dimi günümüzde dine uyan varmiki ? Dini kendine uyduranLar türedi.
Hakiki imani aLLah herkescikLere nasip etmior hrsyden evveL kaLp ayri diL ayri oLmamasi gerekior vede maaLesef agzi oLan konusuor .
Seth o kadar anLamLi 1 konuya deginmissinki fakat gec oLdu uyku vakti
Her zmn istedigm 1 seyi gene sndn istiorum benide kat duaLarina. VesseLam.
 

Fineas

Epik
Kullanıcı
Katılım
14 Mar 2018
Mesajlar
4,287
Tepkime puanı
4,885
Puanları
0
Konum
İzmir
Cinsiyet
Erkek
~
 
Son düzenleme:
Üst
Alt