EKLER ve SÖZCÜK YAPISI
EKLER ve SÖZCÜK YAPISI
Bu konuda önce kök ve ek bilgisini görecek, sonra da yapılarına göre sözcüklere değineceğiz.
I. EKLER
Sözcüklerin kök veya gövdelerine gelerek onların cümledeki görevlerini belirleyen, onlara değişik anlamlar katan ya da onlardan yeni sözcükler türeten ses veya ses birleşimlerine ek (takı) denir.
Ekler çekim eki ve yapım eki olmak üzere temelde ikiye ayrılır.
A. ÇEKİM EKLERİ
Çekim ekleri fiil çekim ekleri ve isim çekim ekleri olmak üzere ikiye ayrılır. Fiil çekim eklerini “fiiler” konusunda gördüğümüz için burada sadece isim çekim eklerine değineceğiz.
Şimdi isim çekim eklerini anlamlarıyla görelim.
İSİM ÇEKİM EKLERİ
İsim soylu sözcüklere gelerek onlara cümlede görev ve anlam kazandıran eklerdir.
1. Çokluk Eki
Asıl işlevi isimlerin sayı bakımından çokluğunu bildirmektir.
Okullar, evler, insanlar, çiçekler, sular...
Çokluk eki, bu işlevinin dışında eklendiği sözcüğe değişik anlamlar da kazandırır.
“Türkler köklü milletlerdendir.”
cümlesine “millet” anlamı,
“Beş yaşlarında bir çocuğu var.”
cümlesine “yaklaşık” anlamı,
“Bu akşam Bülent Beyler bize gelecekler.”
cümlesine “aile” anlamı,
“Akşamları erken yatmayı severim.”
cümlesine “her” anlamı katmıştır.
2. Hâl (Durum) Ekleri
İsim soylu sözcüklere gelerek onların yüklemle ya da diğer sözcüklerle ilgilerini sağlayan eklerdir.
a. - i hâl eki (belirtme hâli) : İsimlere getirilen “-ı, -i, -u, -ü” ekidir.
“Ses - i duydum.”
“Okul - u bitirdim.”
cümlelerinde kullanılan eklerdir. Fiilin neyi etkilediğini gösterir. Fiile sorulan “kimi, neyi” sorularına cevap verir.
b. - e hâl eki (yönelme hâli) : İsme getirilen “-a, -e” hâl ekidir.
“Okula dün gitmedim.”
cümlesinde yer bildirir.
“Akşama size geleceğiz.”
cümlesinde zaman bildirir; zarf yapar.
c. - de hâl eki (bulunma hâli) : İsme getirilen “-da, -de, -ta, -te” ekidir.
“Durakta otobüs bekliyor.”
cümlesinde yer bildirir.
“İki saattir ayakta duruyor.”
cümlesinde durum bildirerek zarf yapmış.
“Beşte gidelim sinemaya.”
cümlesinde zaman bildirerek zarf yapmış.
“Onlar sanatın gözde kişileridir.”
cümlesinde eklendiği sözcüğün anlamını değiştirmiş ve sıfat yapmış. “-de” hâl eki bu durumda yapım eki olmuştur.
“Tarlada adam boyunda mısırlar vardı.”
cümlesinde sıfat yapmış ancak yapım eki olmamıştır.
d. - den hâli (çıkma durumu) : İsme getirilen “-dan, -den, -tan, -ten” ekidir.
“Dükkândan az önce çıktı.”
cümlesinde yer bildirmiş.
“İzmir'e akşamdan gidelim.”
cümlesinde zaman bildirmiş.
“Sıradan kitaplar sana bir şey kazandırmaz.”
cümlesinde eklendiği sözcüğün anlamını değiştirerek sıfat yapmış ve yapım eki olmuş.
“Kitaptan daha iyi dost olur mu?”
cümlesinde karşılaştırma bildirmiş.
“Hastalandığından okula gelememiş.”
cümlesinde neden bildirmiş.
e. Yalın hâli : İsimlerin hâl eki almamış şeklidir. İsimler hâl ekleri dışındaki çekim eklerini aldıklarında yalın hâlden çıkmaz.
“Çiçek, evler, okulumuz, kitap, ağaç...”
3. Eşitlik Eki
İsim soylu sözcüklere gelip onlara değişik anlamlar katan ve anlama bağlı olarak onları sıfat, zarf yapan - ce , -ca (-çe, -ça) ekleridir.
“Böyle çocukça davranmamalısın.” (benzerlik)
“Ailece tatile gittik.” (topluluk, birlikte)
“Benden boyca uzunsun”. (karşılaştırma, bakımından)
“Bence sen de haklısın.” (görelik, kanaat)
“Masraflarınız şirketimizce karşılanacak.” (tarafından)
4. İyelik Eki
Eklendiği ismin bir şahsa ya da nesneye ait olduğunu gösteren ektir. Aitlik ilgisini, kendinden önceki bir sözcüğe ya da söz öbeğine bağlayarak bildirir. Altı şahsa göre çekimlenir.
(benim)
(senin)
(onun)
(bizim)
(sizin)
(onların)
defter - im
defter - in
defter - i
defter - imiz
defter - iniz
defter - leri
silgi - m
silgi - n
silgi - si
silgi - miz
silgi - niz
silgi - leri
İyelik eklerini benzer eklerle karıştırmamak gerekir. Örneğin iyilik üçüncü tekil kişi eki ile belirtme hâli eki karıştırılabilir.
“Ev- i yeni aldık.” (o evi)
“Ev- i çok büyükmüş.” (onun evi)
Bu iki sözcükte de “-i” eki var. Hangisi iyelik, hangisi hâl anlamak için şu soruyu sorabiliriz:
“Kimin evi?”
Bu soruyu sorduğumuzda ikinci cümlenin cevap verdiğini ve “Onun evi büyükmüş.” şeklinde söylenebildiğini görüyoruz. Öyleyse “-i” eki ikinci cümlede iyelik eki, birinci cümlede ise “Neyi aldık?” sorusuna cevap verdiğinden “-i” hâl eki olarak kullanılmıştır.
Ayrıca “-i” eki almış sözcüğün başına “onun” sözcüğü getirerek de bunu anlayabiliriz.
(Onun) “Ev - i yeni aldık.”
olmuyor, ama
(Onun) “Ev - i çok büyükmüş.”
oluyor. Demek ki ikinci cümledeki “-i” eki, iyelik ekidir.
5. İlgi Ekleri
İyelik ekiyle çok sıkı biçimde ilgisi olan bir ektir. Eklendiği isme ait olan başka bir sözün varlığını gösterir. Bağlı olduğu isim ilgi ekli isimden sonra gelir.
Ben - im
Sen - in
O - nun
Biz - im
Siz - in
Onlar - ın
kitabım
kitabın
kitabı
kitabımız
kitabınız
kitapları
B. YAPIM EKLERİ
İsim ve fiillerin kök veya gövdelerine gelerek onlardan başka isim ya da fiil türeten eklerdir.
Burada kök sözünü de açıklamakta fayda var.
Kök
Bir sözcüğün anlamı ve yapısı bozulmadan parçalanamayan en küçük parçasıdır.
Köklerde yapım eki bulunmaz, ancak çekim eki bulunabilir. Örneğin;
“Ağaçlarımız” sözcüğünde “ağaç”, sözcüğün, anlamlı ve parçalanamayan en küçük parçasıdır. “lar” çokluk ekidir; yani isim çekim ekidir.
“-(ı)-mız” eki iyelik ekidir; yani isim çekim ekidir.
Öyleyse bu sözcük yapım eki almamıştır, kök hâlindedir.
Kökler iki türde bulunur: İsim kökleri ve fiil kökleri.
“Baktı” sözcüğündeki kök “bak-” fiil kökü; “tuzluk” sözcüğünün kökü olan “tuz” isim köküdür.
Sözcüğün köküyle, ek aldıktan sonraki şekli arasında mutlaka bir anlam ilgisi olmalıdır.
“Balıkçılık” kelimesinin ek ve köklerine “balık-çı-lık” şeklinde ayrılır. Yoksa “balık” kelimesi bölünüp de köküne “bal” denemez. Çünkü “bal” kelimesi ile “balık” kelimesi arasında anlamca bağlantı yoktur.
Sözcüğün yapım eki aldıktan sonraki durumuna gövde denir.
Bir sözcük birden çok yapım eki alabilir. İlk yapım eki köke diğerleri gövdeye eklenir.
Çekim Ekiyle Yapım Ekinin Farkları
Çekim ekleri eklendiği sözcüğün anlamında bir değişiklik yapmaz; yapım ekleri ise anlamı, köke bağlı olmak şartıyla, değiştirir. Örneğin;
“Kitabı aradım.”
cümlesindeki “kitaözcüğü “sayfalardan oluşan ve okunan nesne” anlamındadır. “-i” hâl ekini alarak “kitabı” şekline geldiğinde de anlamı değişmemektedir.
“Kitapçı aradım.”
cümlesinde ise “sayfalardan oluşan ve okunan nesne” olan “kitap” sözcüğü “-cı” yapım ekini alarak bu anlamını yitirmiş, “kitap satılan yer” anl----- gelmiştir. Yani “kitap”la bir anlam ilgisi vardır; ama yeni bir sözcük oluşmuştur.
Çekim ekleri bir sözcüğe yapım ekinden sonra eklenir. Yani önce yapım ekleri, sonra çekim ekleri gelir. İstisnaları olsa da bu genel bir kuraldır.
Ek ve kök hakkındaki bu genel bilgilerden sonra şimdi eklerin önemlileri üzerinde durabiliriz.
1. İsimden İsim Yapan Ekler
İsim kök veya gövdelerine gelerek onlardan yeni isimler türeten eklerdir. Ancak bu sözcükler sıfat, zarf gibi görevlerde de kullanılabilir.
“Kiralık ev vardır.
“Sulu yemeleri çok sever.”
“İşsiz insanlara yardımcı oluyordu.”
“Büyüyünce futbolu olacakmış”
“Sınıflara üçer kişi alalım.”
2. İsimden Fiil Yapan Ekler
İsim kök veya gövdelerine gelerek onlardan fiil türeten eklerdir.
“Bahçedeki çiçekleri suladı.”
“Hastamız nihayet düzeldi.”
“Arabanın çamurluğu eğrildi.”
“Dudağın kanamış.”
“Çocuğunu görünce gözleri yaşardı.”
“Kulağına ne fısıldadı?”
“Bugün çok geciktin”
“Sonbaharda yapraklar sararır.”
3. Fiilden İsim Yapan Ekler
Fiil kök veya gövdelerine gelerek onlardan isim türeten eklerdir. Bunlar da cümlede sıfat, zarf görevlerinde kullanılabilir.
“Otobüs durakları yenileniyor.”
“Ders çalışmak için istek gerekir.”
“Asırlardır bir yığın dertle uğraşıyoruz.”
“Evrenin mayası sevgi değil midir?”
“Senin alıngan olduğunu unutmuşum.”
“Dalgıçlar batan gemiyi arıyor.”
“Okuyucu eserin kalitesini bilir.”
“Yazı yazmakta ustalaşmıştı.”
“Artık elektriklerde kesinti olmayacak.”
“Bu dağlar arsında geçit var mı?”
4. Fiilden Fiil Yapan Ekler
Fiil kök veya gövdelerine gelerek onlardan yeni fiiller türeten eklerdir.
“Masadan düşen vazo kırıldı.”
“Kurşun sesiyle ortalık karıştı.”
“İnşaatı iki yılda bitirdi.”
“Küçük köpek, konuklara saldırdı.”
“Bakkaldan kendine gazete aldırttı.”
“Bahçedeki çiçekleri koparmışlar.”
“Savcı bütün dosyaları inceletti.”
SÖZCÜĞÜN YAPISI
Sözcüğün yapısını üç grupta inceleyebiliriz: Basit sözcük, türemiş sözcük, birleşik sözcük.
1. Basit Sözcük
Yapım eki almayan sözcüklerdir. Bu tür sözcükler çekim eki almış olabilir. Yapım eki almadıklarından bunlar daima kök hâlinde bulunur.
“Dün burada hava çok sıcaktı.”
“İnsanlar kitabı her şeyden çok sevmeli.”
cümlelerindeki bütün sözcükler basit yapılıdır. Çünkü bu sözcükler yapım eki almamıştır, sadece bir kısmı çekim eki almıştır. Bildiğiniz gibi çekim ekleri sözcüğün yapısını ve anlamını değiştirmez.
2. Türemiş Sözcük
Yapım eki alan sözcüklerdir. Türemiş sözcükler cümledeki görevlerine göre belli türleri karşılar. Böylece sözcük hem yapı hem görevce adlandırılır; yani türemiş isim, türemiş sıfat, türemiş fiil.... gibi.
“Yeni bir kitaplık yaptırdık.”
cümlesindeki “kitaplık” sözcüğü türemiş isim,
“Solgun yüzünde bir ben vardı.”
cümlesindeki “solgun” sözcüğü türemiş sıfat,
“Bu bina geçen yıl yapıldı.”
cümlesindeki “yapıldı” sözcüğü de türemiş fiildir.
Türkçe sondan çekimli bir dildir, ekler daima sözcüğün sonuna eklenir. Bir sözcük sadece kökten türetilmez; gövdelerden de türetilebilir.
“Tanıdığın bir gözlükçü var mı?”
cümlesinde altı çizili sözcük “göz” isminden “gözlük”, “gözlük” isminden “gözlükçü” olmuştur. Görüldüğü gibi “-lük” eki sözcüğün köküne, “-çü” eki gövdesine eklenmiştir. Elbette sözcük yine türemiş bir isimdir.
3. Birleşik Sözcük
Birleşik sözcükleri birleşik isimler, birleşik sıfatlar ve birleşik fiiller olmak üzere ayrı ayrı inceleyeceğiz.
a. Birleşik isimler : İki farklı sözcüğün bir araya gelerek kendi anlamlarından az çok farklı bir anlam oluşturacak biçimde kaynaşmasıyla oluşan sözcüklerdir.