Dünya, İsrail'in Filistin'e düzenlemiş olduğu saldırılara yine tanık oluyor. Dünyanın bir çok noktasında siviller sokağa dökülüp, Filistin halkına destek gösterileri düzenliyor. Ancak durumu değiştirme gücü bulunan ülke ve kurumlar 'kınama' ifadelerinin ötesine gidemiyor. Merve Elmacı'nın haberi...
Dünya, İsrail’in Filistin’e yönelik saldırılarını ikinci haftasında da izlemeye devam ediyor. 20. yüzyıldan beri gelen Filistin sorunu yüzyıl atlamış olsak da insanlık açısından umut verici bir tablo sergilemiyor…
İslam İşbirliği Teşkilatı, 1969’da Mescid-i Aksa Cami'nin kundaklanmasıyla İslam ülkeleri arasında oluşturulmak istenen işbirliği ihtiyacıyla kurulmuştu. O teşkilat 52 yılın ardından yaşanan aynı olayda Türkiye’nin baskılarıyla geç de olsa toplanmayı başardı ve sadece kınama mesajı paylaşıldı.
Arap Birliği ise İsrail'in Gazze'ye saldırılarının ardından olağanüstü bir şekilde toplanma kararı aldığını duyurdu. Ancak toplantının ardından sadece Arap Birliği Genel Sekreteri'nin kınama mesajını duyuldu.
Ve en önemlisi Birleşmiş Milletler elbette, oradan da biz sıradan insanlar gibi kınama mesajı paylaşıldı. ABD yoğun diplomatik çalışmalarını sürdürdüğünü söylese de Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'nde İsrail’e yönelik adım atılmasını 3. Kez engelledi. ABD Başkanı Joe Biden, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ile telefonda görüştü ve yüzlerce kişi ölmüş, binlerce kişi yaralanmışken 'ateşkesi' desteklediğini söyledi.
Öte yandan pek çok ülkede Filistin'e özgürlük sloganları atan binlerce kişi sokağa çıkıyor, liderlere bir çözüm çağrısından bulunuyorlar. Türkiye’nin ise sesi başından beri gür bir şekilde çıkıyor ama bir çare yok. Siviller ayaklanıyor, dünya sessiz…
"HİÇ KİMSENİN ELİNDEN BİR ŞEY GELMEZ"
Bu noktada Habertürk'e açıklamalarda bulunan ODTÜ Uluslararası İlişkiler Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Hüseyin Bağcı da bu konuda hiç kimsenin elinden bir şey gelmeyeceğini ifade etti.BMGK'dan İsrail'e yönelik yaptırım kararının ABD'nin vetosuyla reddedildiğini hatırlatan Bağcı, "İsrail'in arkasında ABD, Almanya, Avrupa Birliği var. Hiç kimsenin yapabileceği bir şey yok, İslam İşbirliği Teşkilatı veya Arap Birliği ABD'nin kararını değiştiremez. ABD'ye karşı askeri güç oluşturması gerekir o zaman da ABD ile çatışılır. Kuzey Suriye’de Irak'ta Suudi Arabistan'da ABD ordusu bulunurken kimse ABD ile çatışmak istemez" dedi.
Birleşik Arap Emirlikleri ve İsrail arasında imzalanan barış anlaşmasının (İbrahim Anlaşması) ardından kimsenin ABD ile çatışmak istemediğini belirten Bağcı, "Nedeni İsrail’i sevdiklerinden değil, İsrail’in çatıştığı Hamas. Hamas, Mısır, Suudi Arabistan, BAE hepsinin istemediği bir grup ve İran tarafından destekleniyor. İran yine sakin, tipik ajan politikası uyguluyor. Uluslararası alanda 'mış' gibi yapıyor.” İfadelerini kullandı.
"HİKAYENİN UCU PARAYA GİDİYOR…"
Habertürk'e konuşan, İran'ın bölgedeki Şii güçlerini üzerindeki etkisini hatırlatan Yeditepe Üniversitesi Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. İlkim Büke Okyar, "BAE ve Bahreyn'de ciddi bir Şii nüfus var. Bahreyn’de Sünni’den daha fazla Şii var. Ve bunların hepsi önemli petrol çıkartılan bölgelerin etrafında yaşıyor, çünkü bu bölgelerde işçiler. Her zamanki gibi burada da hikayenin ucu paraya gidiyor… Burada Şiiler’den oluşabilecek tehdit ve karmaşadan korkuluyor. Bu nedenle Arap dünyası lafta kınıyor ama kendi güçlerinden feragat etmek istemiyorlar. Arap dünyasında İran meselesi daha önemli, İsrail’in yanında olmak onları daha güçlü bir konuma getirecek." dedi.İsrail'in İbranice ve Arapça olmak üzere iki resmi dili bulunuyor, ülkede yaşayan Arap nüfusu da azımsanmayacak ölçüde. 9 milyonu biraz geçen İsrail nüfusunda 2 milyona yakın Arap bulunuyor. Bu noktada Bağcı şu açıklamalarda bulundu:
"Hamas'ın hedefi İsrail devletini ortadan kaldırmaktır. Bu İsrail’in BM 51. maddeye göre kendini koruma hakkını sağlar. Netanyahu’nun hatası ise İsrail’in içindeki Araplarla İsrailliler arasında bir çatışma çıkma ihtimalini hesaplamaması.”
"FİLİSTİN HİÇBİR ZAMAN AMAÇ OLMADI"
İbrahim Anlaşması'nın ardından bölgedeki denklemin değiştiğini ifade eden Okyar ise, "Arap dünyasında İsrail’le anlaşmaya giren hemen hemen her ülke ile Filistinlilerin özgürlüğü pazarlık konusu olmuştur. Ama ilk defa İbrahim Anlaşması’ndan sonra bu bir kenara bırakıldı. Filistinliler hayal kırıklığına uğradı. Bu şaşırtıcı değil Filistin meselesi Arap dünyasında hep yalnız kalmıştır. Hep o gün ki siyasilerin güç meselesi, araç olmuş hiçbir zaman amaç olmadı” dedi.Öte yandan İsrail'in failed state (başarısız devlet) statüsüne çok yakın olduğunu dile getiren Okyar, "İsrail'de devlet açığı var, hükümet kurulamadı. Paramiliter gruplar var, aşırı dinci gruplar var. Doğu Kudüs'teki insanlar kimliksiz burada da suç örgütlerinin kurulmasına izin verdi. İsrail bunların hepsine göz yumdu. Polis bile Lod kentini bırakıp gitti. Ve tüm bunlar İsrail'in failed state statüsüne yaklaşmasına neden oldu." değerlendirmesinde bulundu.
"BİR TEK ÜLKE DURDURABİLİR…"
10 Mayıs'ta Mescid-i Aksa'ya gerçekleşen saldırının tamamıyla bahane olduğunu ifade eden Bağcı, "İsrail'in hedefi Hamas'ı ortadan kaldırmak ve mümkün olduğunca önümüzdeki on yıllarda yeni bir liderliğin ortaya çıkmasını engellemek. Hiçbir uluslararası örgüt askeri alanda müdahale etmediği sürece İsrail'i durdurmaz. Bir tek ülke durdurabilir o da ABD." ifadelerini kullandı.Son olarak, dün Washington Post’ta yer alan haberde ABD'nin İsrail'e 735 milyon dolarlık silah satışını onayladığı ifade edildi. Ateşkesi desteklediğini ifade eden Biden, İsrail'in saldırılarını kınamayan bir ABD ve bu süreçte yüzlerce milyon dolarlık silah satışının onaylanması...
Açıklanan son verilere göre, İsrail'in sivilleri ayırt etmeksizin Gazze'ye gerçekleştirdiği saldırılarda 61'i çocuk, 36'sı kadın olmak üzere 212 kişi hayatını kaybetti, 1400 kişi yaralandı.
İsrail-Filistin gerginliğini çözüme kavuşturma gücüne sahip ABD'nin sergilediği tutum bu; ancak dile getirdikleri ile uyguladıkları eylemler uyuşmuyor.
Achille Mbembe'nin dediği gibi, "Filistin'in işgali çağımızın en büyük ahlaki rezaleti, son yarım yüzyılın en büyük korkaklık eylemi." Daha fazla can yitip gitmeden, masum insana zarar gelmeden saldırıların/korkaklığın son bulabilmesi dileğiyle...
-Merve Elmacı-