Doğum Sancısı
Doğumun yaklaştığının habercisi olan doğum sancısı, her anne adayında farklı tipte görülür. Gebeliğin son zamanlarında oluşan kasılmalar ile başlayan süreç, doğumun yaklaşmasıyla beraber sıklaşır, hissedilen her kasılmanın şiddeti bir öncekine göre artar ve süresi uzar.Zaman zaman yalancı kasılmalar olarak tabir edilen Braxton Hicks kasılmalarıyla karıştırılabilen doğum sancısı, rahim ağzında açılmayla karakterizedir. Tıp dilinde uterus olarak tanımlanan rahmin sıkılaşma, daralma ve sonrasında eski hâline dönmesiyle oluşan doğum sancılarına bir çok farklı belirti eşlik eder. Doğum sancısı belirtileri konusuna geçmeden önce sık olarak sorulan "Doğum sancısı nedir?" sorusunu yanıtlamak gerekir.
Doğum sancısı nedir?
Doğum sancısı, doğumun yaklaşmasıyla beraber görülen doğum semptomlarından birisidir. Doğum sancısı çoğu zaman, Braxton Hicks kasılmalarıyla karıştırılır. Halk arasında yalancı kasılma olarak da bilinen Braxton Hicks kasılmaları, 30 ila 45 saniye kadar sürer. Uterusun üst kısmında hissedilen yalancı doğum sancısı, bir süre sonra aşağı doğru iner.
Anne adayının lüzumsuz yere stres olmasına ve kaygı duymasına yol açan Braxton Hicks kasılmaları, doğuma hazırlık sancısı olarak da tanımlanabilir. Gerçek doğum sancıları, ağrılı, düzenli ve uzun süreliyken yalancı sancılar, ağrısız ve düzensizdir. Gerçek doğum sancısı hissedildiğinde rahim ağzı açılır. Doğumun başlamak üzere olduğunun bir belirtisi olan doğum sancısı, diğer tüm sancılardan farklıdır. Gerçek doğum sancısı başladığında ağrı bir hayli şiddetlidir ve bu durum anne adayı tarafından kolayca fark edilir.
Var olan kasılmanın gerçek doğum sancısı olduğunu anlamanın bir diğer yolu da gerçek doğum sancının pozisyon değişimiyle veya masajla geçmemesidir. Gebeliğin 38 ila 42. Haftaları arasında olması beklenen doğum sancıları, giderek daha sık aralıklarla hissedilir. Sancı, özelikle ilk doğumunu yapacak olan anne adayları tarafından daha erken dönemde hissedilebilir. Sıklıkla merak edilen "Doğum sancısı nasıl olur?" sorusundan önce "Doğum sancısı nasıl başlar?" sorusunu cevaplamak gerekir.
Doğum sancısı nasıl başlar?
Doğum sancısı, doğum anının yaklaştığının bir habercisidir. Braxton Hicks kasılmalarıyla başlayan doğum sancıları, zaman içerisinde düzenli, ağrılı ve şiddetli hâle gelir. Doğumun bir provası olduğu düşünülen yalancı doğum sancısı, doğumun başladığının göstergesi değildir. Yalancı doğum sancısı pozisyon değişimiyle veya masajla geçer ve ağrıya yol açmaz.
Bu sancıların başladığı fark edildiğinde uzanarak sakin bir biçimde dinlenilmelidir. Rahmin kendi doğal yapısını korumak ve plasentaya kan akışını rahatlatmak için yaşanan bu kasılmalar, anne adayı için prova niteliğindedir. Ancak gerçek doğum sancısı sırasında rahim kasılmaları daha sık, şiddetli ve ağrılıdır. Doğum sancısına ilave olarak kişi sırt ağrısından şikayet edebilir.
Anne adayının sırtında bir ağırlık varmış gibi hissetmesine yol açan bu durum regl döneminde hissedilen ağrılardan daha yoğun ve farklıdır. Sancının oluşma sıklığı ve şiddeti giderek artar. Anne adayının hareket etmesiyle veya istirahatle geçmeyen sancı, doğum gerçekleşene kadar devam eder. Bu süreçte farklı doğum belirtileri de görülebilir.
Doğum sancısı belirtileri nelerdir?
Gebeliğin son zamanlarında hissedilmeye başlanan doğum sancıları, anne adaylarının panik olmasına yol açsa da bu durum normal bir süreçtir. İlk hissedilen sancılar, Braxton Hicks kasılmalarıdır. Gebeliğin son dönemine yaklaşıldıkça pozisyon değişimiyle geçmeyen, sıklığı ve şiddeti artan sancı türü, gerçek doğum sancısıdır. Doğum sancısı ağrılıdır ve anne adayı bu sancıyı, Braxton Hicks kasılmalarından kolaylıkla ayırt edebilir. Doğum sancısına ilave olarak anne adayının vücudunda farklı değişimler meydana gelir.
Doğum belirtileri olarak da tanımlanabilen bu semptomlar, serviksin değişimiyle başlar. Rahim ağzının yumuşaması ve genişlemesiyle gerçekleşen bu durum, önceden doğum yapan anne adaylarında daha belirgindir. Ancak gebeliğinin son döneminde olan ve ilk defa doğum yapacak anne adaylarının da serviksi yaklaşık olarak 1 cm. Kadar açılabilir. Bir diğer belirti ise vajinal akıntıda görülen değişimdir.
Doğumun yaklaşmasıyla beraber görülen bu durum, nişan gelmesi olarak da tanımlanabilir. Gebelik süresince rahim ağzını tıkaç gibi kapatan doku, doğum sancılarına bağlı şekilde düşer. Kanlı akıntı biçiminde gerçekleşen bu durum, doğumun başladığının habercisi olmasa da hekime bildirilmelidir. Doğum sancılarının devam etmesine, bebeğin hareketlenmesine ve özellikle vücut tarafından salgılanan oksitosin hormonuna bağlı şekilde vajinadan çok miktarda su gelebilir.
Doğumun 12 ila 24 saat içinde başlayacağının bir göstergesi olan su gelmesi durumunda da hekim bilgilendirilmeli ve doktorun vermiş olduğu talimatlara göre hareket edilmelidir. Doğumun yaklaştığının göstergesi olan doğum sancısı, doğum gerçekleşene kadar devam edebilir. Ancak doğum sancılarının başlamasının ardından nişan gelmesi ve suyun gelmesi gibi durumlar da görülebilir. Doğum suyunun gelmesi her anne adayında görülen bir durum değildir. Bazı bebeklerin içinde bulundukları su dolu kese, doğuma kadar sağlam kalabilir. Dolayısıyla doğum sancılarının başlamış olması anne adayının panik olmasını gerektirmez.
Doğum sancısı nasıl olur?
Gebeliğin son döneminde başlayan kasılmalar, giderek sıklığını artırır ve düzenli hâle gelir. Her doğum sancısı, bir öncekine kıyasla daha şiddetli olur. Başlangıç döneminde hissedilen sancı, bel veya sırt bölgesine vuran regl sancıları gibiyken doğum yaklaştığında hissedilen kasılmalar daha şiddetlidir ve daha uzun sürer. Sıklığı gitgide artan doğum sancıları, her 3 ila 5 dakikada bir hissedilir hâle gelir.
Kasılmaların sıklığına ve şiddetine bağlı şekilde bebeği dış ortamda bulunun enfeksiyonlardan koruyan rahim ağzında bulunan, bir tür tıkaç olan nişan düşer ve bir miktar kanama görülür. Bu durum kanlı akıntı biçimindedir. Ardından bazı anne adaylarının suyu gelir. Bebeğin içinde bulunduğu su dolu kesenin, kasılmalara ve doğum sancılarına bağlı şekilde yırtılmasıyla gerçekleşen suyun gelmesi durumu her anne adayında yaşanan bir durum değildir.
Farklı bir deyişle, bazı bebeklerin içinde bulundukları su dolu kese doğum anına kadar sağlam kalabilir ve hatta bazı bebekler bu kese ile dünyaya gelebilir. Kişiden kişiye değişiklik gösteren bu süreçte doğum sancısının şiddeti de herkeste aynı seviyede hissedilmeyebilir. Ağrı eşiği yüksek olan kişiler, doğum sancılarını çok daha hafif bir biçimde geçirebilir.
Doğum sancılarının başladığı hissedildiği an, ağrının sıklığı ve süresi not edilmeli ve bu durum hekime bildirilmelidir. Doğum sancılarının çok şiddetli hâle gelmesi, kişinin hastaneye gitmesini gerektirmese de hastanede sancının şiddeti NST olarak bilinen nonstrestest cihazı ile kontrol edilir. Böylece sancının rahim ağzının açılması veya ayrı bir deyişle doğum için yeterli olup olmadığına bakılabilir. Merak edilen bir diğer soruysa "Doğum sancısı nasıl anlaşılır?" biçimindedir.
Doğum sancısı nasıl anlaşılır?
Doğum sancısı, gebeliğin son dönemi olarak kabul gören 38 ila 42. Haftaları arasında başlar. Sancının uzun aralıklarla ve kısa süre boyunca sürmesi, doğuma vakit olduğunun göstergesidir. Ancak sancı aralıklarının sıklaşması, sancı süresinin ve sancı şiddetinin çoğalması, doğum sürecinin yaklaştığını gösterir. Sancılar dayanılmaz hâle geldiğinde hastaneye başvurulabilir. Bu durumda hekim, anne adayını NST cihazına bağlar.
Böylece hem bebeğin kalp atışları hem de doğum sancısı takip edilir. NTS cihazında %40 ve üzeri değerin 20 dakika içinde 3 kez görülmesi vücudun doğum için hazır olduğunun göstergesi olarak nitelendirilir. Bu sürecin ardından anne adayı doğuma alınır.
-Medicalpark-