Dilenciliği Kendine Meslek Edinme

HANGİSİ İYİ?

Nur asrından bir gün… Allahın Sevgili Resulü bir adamı dilenirken gördüler ve dediler:
— Mâlik olduğun bir şey yok mu?

Adam çırpınan alevler gibi dalgalanıyordu. Ansızın Nebiler Nebisini karşılarında görmek ona heyecan vermişti.
— Ah, dedi, var!…
— Nedir o?
— Yarısını altıma serdiğim, yansım da üstüme çektiğim bir örtüyle bir su kabı!…
— O halde bunlan derhal sat ve parasını getir!…
— Emredersiniz, ey Allahın Resûlü!…

Adam hemen evinin yolunu tuttu, örtü ile su kabını pazara getirip dört dirheme sattı… Elinde para Peygamber huzuruna geldi ve dedi:
— Ey Allahın Resulü, işte para!…

Ona emir buyurdular:
— Bir dirhemiyle çoluk çocuğuna yiyecek, bir dirhemiyle de bir ip al; dağdan çalı çırpı topla, çarşıya getir ve sat!… Dilenciliği kendine meslek edinme!…

O zât. Peygamber emrine aynen uydu… Bu öğütten 15 gün sonra Allah Resulünün mübarek huzuruna can attı… Yüzünde tarifi imkânsız bir ışık pırıldıyordu *.
— Ey Allahın Resühı, dedi, babam anam sana feda olsun!… Emrettiğiniz yoldan 10 dirhem kazandım!…

Kâinatın Efendisi, içinde okyanusların çağladığı mü-bârek gözlerini ona dikip buyurdular ki:
— Böylesi mi iyi, yoksa kıyamette alnında dilenci dam gaşiy] e Allah’ın huzuruna çıkmak mı?

Adamın dudakları bir yay gibi gerildi, en taşkın cezbe hâliyle dedi ki:
— Anam babam sana fedâ olsun Ey Nebi, ey düşkünler Hızır”ı… Elbette böylesi daha iyi!…

Lütuf, kerem, mürüvvet, derinlik ve incelik, hepsi Allahın Resülünde. insanlık bu Rahmetten nasıl habersiz kalır?…
 
Üst
Alt