- Katılım
- 17 Eyl 2018
- Mesajlar
- 660
- Tepkime puanı
- 666
- Puanları
- 0
- Cinsiyet
- Erkek
Deniz kızları gerçekten var mıdır? Deniz kızları ile ilgili hikayeler ve inanışlar nelerdir? Deniz kızları hakkında bilgi.
Deniz Kızları Gerçek Mi?
Maalesef gerçek değiller. Deniz kızları hakkında birçok TV şovu, film ve masal var. Bazıları eğlenceli kimisi ise korkutucu olacak şekilde tasarlanmış.
Bazı insanlar gerçek deniz kızlarını gördüklerini iddia ettiler, ancak bunların sahte olduğu kanıtlandı.
Bildiğimiz bir şey, deniz kızlarının uzun bir süredir dünyanın dört bir yanından insan hikayesinin bir parçası olduğudur.
Binlerce yıl önce
Eski Neo-Sümer İmparatorluğu’nda (Orta Doğu’da) binlerce yıl önce tanrıça Atargatis (Derketo olarak da bilinir) yarım kadın ve yarım balık olarak tanımlandı.
Antik Roma yazarı Pliny, Gaul’daki (modern Fransa, Lüksemburg, Belçika ve Batı Almanya) deniz kızlarını anlatmıştır. Pliny, kıyı boyunca pullarla kaplı bir çok insanın görüldüğünden bahseder.
Orta Çağ’da, deniz kızlarının birçok tasviri vardır ve bu tasvirler Avrupa’da çok yaygındı. Bu tasvirlere göre deniz kızlarının belden yukarısı insandır ve belden aşağısı bir balıktır. Orta Çağ’da denizkızlarının tehlikeli olduğuna inanılmış ve denizcileri boğduklarına dair hikayeler yayılmıştır. Birçok masal, erkeklerin güzel kadınlardan uzak durmaları ve denizde dikkatli olmaları konusunda uyarı içerirdi.
Dugong
Dugong balıklarının kuyruklarını gören denizciler, suyun altında dalış yaparken deniz kızı kuyruğunu gördüklerine inanıyordu. Bu süre zarfında deniz kızı hala denizciler tarafından şanssızlığın bir göstergesi olarak görülüyordu. Deniz kızları hakkında bazı halk hikayeleri, onları kayalardan geçip gemilere çarparak, denizcilerin dikkatini dağıtan güzel kadınlar olarak tanımlanırdı.
1837’de Hans Christian Andersen “Küçük Denizkızı”nı yazdı ve korkutucu denizkızı görüntüsü değişti. Önceki hikayelerin aksine, Küçük Denizkızı’nde denizkızı insanları öldürmüyor, hayat kurtarıyordu.
1842’de Amerika’da bir müzeye sahip olan P. T. Barnum, deniz kızlarının varlığını kanıtlamaya çalıştı. Barnum, “Feejee (Fiji) Denizkızı” na sahip olduğunu açıkladı. Deniz kızı sahteydi. Bir bebek maymunun başı, göğsü ve kolları bir balığın kuyruğuna dikilmişti.
Deniz kızlarının var olduğuna dair bir kanıtımız olmasa da, okyanuslarda veya göllerde yaşayan kısmi insan geleneklerine sahip birçok kültür var. Diğer kültürlerde balık kuyruğu yerine bir yılan kuyruğu olabilse de, Batı Avrupa’daki ve Orta Doğu’daki deniz kızlarının çoğu, kısmen insan ve kısmen balık olarak gösterilmektedir.
Çok az sayıda efsanevi yaratık, pek çok farklı kültürde, değişmeden uzun bir zaman diliminde bulunabilir. Bu yüzden deniz kızları gerçek olmasa bile, muhtemelen insanın hayalinde yatmaya devam edeceklerdir.
Deniz Kızları Gerçek Mi?
Maalesef gerçek değiller. Deniz kızları hakkında birçok TV şovu, film ve masal var. Bazıları eğlenceli kimisi ise korkutucu olacak şekilde tasarlanmış.
Bazı insanlar gerçek deniz kızlarını gördüklerini iddia ettiler, ancak bunların sahte olduğu kanıtlandı.
Bildiğimiz bir şey, deniz kızlarının uzun bir süredir dünyanın dört bir yanından insan hikayesinin bir parçası olduğudur.
Binlerce yıl önce
Eski Neo-Sümer İmparatorluğu’nda (Orta Doğu’da) binlerce yıl önce tanrıça Atargatis (Derketo olarak da bilinir) yarım kadın ve yarım balık olarak tanımlandı.
Antik Roma yazarı Pliny, Gaul’daki (modern Fransa, Lüksemburg, Belçika ve Batı Almanya) deniz kızlarını anlatmıştır. Pliny, kıyı boyunca pullarla kaplı bir çok insanın görüldüğünden bahseder.
Orta Çağ’da, deniz kızlarının birçok tasviri vardır ve bu tasvirler Avrupa’da çok yaygındı. Bu tasvirlere göre deniz kızlarının belden yukarısı insandır ve belden aşağısı bir balıktır. Orta Çağ’da denizkızlarının tehlikeli olduğuna inanılmış ve denizcileri boğduklarına dair hikayeler yayılmıştır. Birçok masal, erkeklerin güzel kadınlardan uzak durmaları ve denizde dikkatli olmaları konusunda uyarı içerirdi.
Dugong
Dugong balıklarının kuyruklarını gören denizciler, suyun altında dalış yaparken deniz kızı kuyruğunu gördüklerine inanıyordu. Bu süre zarfında deniz kızı hala denizciler tarafından şanssızlığın bir göstergesi olarak görülüyordu. Deniz kızları hakkında bazı halk hikayeleri, onları kayalardan geçip gemilere çarparak, denizcilerin dikkatini dağıtan güzel kadınlar olarak tanımlanırdı.
1837’de Hans Christian Andersen “Küçük Denizkızı”nı yazdı ve korkutucu denizkızı görüntüsü değişti. Önceki hikayelerin aksine, Küçük Denizkızı’nde denizkızı insanları öldürmüyor, hayat kurtarıyordu.
1842’de Amerika’da bir müzeye sahip olan P. T. Barnum, deniz kızlarının varlığını kanıtlamaya çalıştı. Barnum, “Feejee (Fiji) Denizkızı” na sahip olduğunu açıkladı. Deniz kızı sahteydi. Bir bebek maymunun başı, göğsü ve kolları bir balığın kuyruğuna dikilmişti.
Deniz kızlarının var olduğuna dair bir kanıtımız olmasa da, okyanuslarda veya göllerde yaşayan kısmi insan geleneklerine sahip birçok kültür var. Diğer kültürlerde balık kuyruğu yerine bir yılan kuyruğu olabilse de, Batı Avrupa’daki ve Orta Doğu’daki deniz kızlarının çoğu, kısmen insan ve kısmen balık olarak gösterilmektedir.
Çok az sayıda efsanevi yaratık, pek çok farklı kültürde, değişmeden uzun bir zaman diliminde bulunabilir. Bu yüzden deniz kızları gerçek olmasa bile, muhtemelen insanın hayalinde yatmaya devam edeceklerdir.
yada varsada ben bilmiom