Yüzlerce Kişinin Katilleri Canlı Bomba Eylemcileri Nasıl Hazırlanıyor?
Yıllar, aylar ve hatta günlerdir içimizi acıtan, kan ağlatan canlı bomba eylemcilerin akıl almaz saldırılarının altında yatan psikolojik etkenleri analiz eden İsmail Acarkan aklımızda oluşan sorulara biraz olsun ışık tutmuş. ''Hangi kalp, hangi vicdan ve hangi akıl bunları yaşar- yaşatır?'' derken cevap onların psikolojilerini sorgulamakla mı geliyor?
Medeniyetler için 3 temel melekeden* bahsedilir!
1. Kendini koruma ve eylem melekesi.
2. İstek ve ihtiyaçlarına yönelip elde etme melekesi.
3. Düşünüp çözümleme ve adapte olma melekesi.
Tekrarlama sonucu kazanılan alışkanlık.
Bu üç melekenin hedeflerine ulaşanlar ve ulaşmayanlar ne olur?
Bu melekelere ulaşması halinde kişi mutluluk ve tatmin hissederken ulaşamaması halinde ise ‘öfke, mutsuzluk, ümitsizlik ve çaresizlik’ hisseder. Süregelen ‘mutsuzluk, mahrumiyet, ümitsizlik ve çaresizliğin’ oluşturduğu acıdan kurtulmak için bazı insanlar intihar yolunu seçer. Çünkü hayat o kişiye ‘acı, keder, zarar ve mutsuzluk’ getirmiştir ve getirecektir. Üstelik her geçen gün hayat daha katlanılmaz ve dayanılmaz halde geçmektedir.
Bu acılara neden olan kişilere karşı duyulan öfkenin yok edici etkisi...
Kişinin kendisine veya aidiyet duyduğu topluluğa karşı var olan (veya var olduğu düşünülen) tehditlere duyduğu öfkenin saldırganlık ve yok ediciliğe evrilmesi bu tür eylemcilerin ortak özelliğidir.
İntihar bombacısına göre; kendisi ve grubu tamamıyla iyi, ötekiler ise en ağır cezayla cezalandırılması gereken tümüyle kötü kişilerdir.
Ayrıca canlı bomba eylemcisinin psikolojisinde sanılanın aksine acizlik söz konusudur. Bu kişilerde ‘düşmanlarına karşı yetersizlik ve güçsüzlük’ hissedilir. Aslında dikkatle analiz edildiğinde kişiyi toplu katliam gibi bir canavarlığa sevk eden temel his olan öfkenin yanı başında mutlaka acizlik yatmaktadır. Acizliğin derecesi ve devamlılığı ölçüsünde canavarlık ve yıkıcılık artar (kendini güçlü hisseden aslanın sürüden yalnızca birini avlayıp öldürmesine mukabil uzun süre fırsat kollayan ve acizlik hisseden kurdun sürünün tümünü telef etmesi örneğindeki gibi). İntiharın bir güçlülüğe değil bir tahammül eksikliğine işaret etmesi gibi canlı bomba eylemi de bir cesarete değil acizliğe işaret eder.
Bu kişiler çoğunlukla kalabalık ve sosyo-ekonomik düzeyi düşük sorunlu aile bireyleridir.
Geleceğe dair umutları yok gibidir. Hayatta tatmin olacağı ölçüde başarı gösterememiş ve hedefleri konusunda hayal kırıklığı yaşamış kişilerdir. İtibar ve takdire, güce ve etkili olmaya, bir eylemle kendini ispat etmeye muhtaçtırlar. Kendi bireysel varoluşu silik olduğundan bir dava üzerinden var olmaya çalışırlar. Antisosyal eğilimleri olan, asi, isyankar, tepkisel, kendini ispat etmek ve birilerinden intikam almak isteyen bireylerdir.
Pek çok kişinin ölümüne neden olan canlı bomba eylemcileri nasıl yetiştiriliyorlar?
Mutlaklaştırıcı ve ya hep ya hiç tarzında ideolojik telkinlerle düşmanı şeytanlaştırmak.
* Sürekli olarak haksızlık, kötülük ve zulümlere vurgu yapmak.
* Kutsal kabul edilen değerleri korumak üzerinden motive etmek. (Namus, vatan, ideal bir dünya kurmak, barış ve adaleti sağlamak, zulme karşı durmak)
* Kahraman olmak, övünülecek bir eylem yapmak, dünyada kalıcı bir iz bırakmak, boş geçen hayatını değerli bir eylemle taçlandırmak gibi değerler üzerinden egoyu duygusal olarak tahrik etmek.
* Ölümsüzleşmek, adını devrim tarihine yazmak, şehit olmak gibi idealler ile egoyu besleyerek kişiyi hedefe kilitlemek.
Nedenleri ve motivasyonları türlü türlüdür. Dini bir örgütlenmeden çıkan canlı bomba 'din için ölüyorum cihat ediyorum' diye kendini güdüler.
Yıllar, aylar ve hatta günlerdir içimizi acıtan, kan ağlatan canlı bomba eylemcilerin akıl almaz saldırılarının altında yatan psikolojik etkenleri analiz eden İsmail Acarkan aklımızda oluşan sorulara biraz olsun ışık tutmuş. ''Hangi kalp, hangi vicdan ve hangi akıl bunları yaşar- yaşatır?'' derken cevap onların psikolojilerini sorgulamakla mı geliyor?
Medeniyetler için 3 temel melekeden* bahsedilir!
1. Kendini koruma ve eylem melekesi.
2. İstek ve ihtiyaçlarına yönelip elde etme melekesi.
3. Düşünüp çözümleme ve adapte olma melekesi.
Tekrarlama sonucu kazanılan alışkanlık.
Bu üç melekenin hedeflerine ulaşanlar ve ulaşmayanlar ne olur?
Bu melekelere ulaşması halinde kişi mutluluk ve tatmin hissederken ulaşamaması halinde ise ‘öfke, mutsuzluk, ümitsizlik ve çaresizlik’ hisseder. Süregelen ‘mutsuzluk, mahrumiyet, ümitsizlik ve çaresizliğin’ oluşturduğu acıdan kurtulmak için bazı insanlar intihar yolunu seçer. Çünkü hayat o kişiye ‘acı, keder, zarar ve mutsuzluk’ getirmiştir ve getirecektir. Üstelik her geçen gün hayat daha katlanılmaz ve dayanılmaz halde geçmektedir.
Bu acılara neden olan kişilere karşı duyulan öfkenin yok edici etkisi...
Kişinin kendisine veya aidiyet duyduğu topluluğa karşı var olan (veya var olduğu düşünülen) tehditlere duyduğu öfkenin saldırganlık ve yok ediciliğe evrilmesi bu tür eylemcilerin ortak özelliğidir.
İntihar bombacısına göre; kendisi ve grubu tamamıyla iyi, ötekiler ise en ağır cezayla cezalandırılması gereken tümüyle kötü kişilerdir.
Ayrıca canlı bomba eylemcisinin psikolojisinde sanılanın aksine acizlik söz konusudur. Bu kişilerde ‘düşmanlarına karşı yetersizlik ve güçsüzlük’ hissedilir. Aslında dikkatle analiz edildiğinde kişiyi toplu katliam gibi bir canavarlığa sevk eden temel his olan öfkenin yanı başında mutlaka acizlik yatmaktadır. Acizliğin derecesi ve devamlılığı ölçüsünde canavarlık ve yıkıcılık artar (kendini güçlü hisseden aslanın sürüden yalnızca birini avlayıp öldürmesine mukabil uzun süre fırsat kollayan ve acizlik hisseden kurdun sürünün tümünü telef etmesi örneğindeki gibi). İntiharın bir güçlülüğe değil bir tahammül eksikliğine işaret etmesi gibi canlı bomba eylemi de bir cesarete değil acizliğe işaret eder.
Bu kişiler çoğunlukla kalabalık ve sosyo-ekonomik düzeyi düşük sorunlu aile bireyleridir.
Geleceğe dair umutları yok gibidir. Hayatta tatmin olacağı ölçüde başarı gösterememiş ve hedefleri konusunda hayal kırıklığı yaşamış kişilerdir. İtibar ve takdire, güce ve etkili olmaya, bir eylemle kendini ispat etmeye muhtaçtırlar. Kendi bireysel varoluşu silik olduğundan bir dava üzerinden var olmaya çalışırlar. Antisosyal eğilimleri olan, asi, isyankar, tepkisel, kendini ispat etmek ve birilerinden intikam almak isteyen bireylerdir.
Pek çok kişinin ölümüne neden olan canlı bomba eylemcileri nasıl yetiştiriliyorlar?
Mutlaklaştırıcı ve ya hep ya hiç tarzında ideolojik telkinlerle düşmanı şeytanlaştırmak.
* Sürekli olarak haksızlık, kötülük ve zulümlere vurgu yapmak.
* Kutsal kabul edilen değerleri korumak üzerinden motive etmek. (Namus, vatan, ideal bir dünya kurmak, barış ve adaleti sağlamak, zulme karşı durmak)
* Kahraman olmak, övünülecek bir eylem yapmak, dünyada kalıcı bir iz bırakmak, boş geçen hayatını değerli bir eylemle taçlandırmak gibi değerler üzerinden egoyu duygusal olarak tahrik etmek.
* Ölümsüzleşmek, adını devrim tarihine yazmak, şehit olmak gibi idealler ile egoyu besleyerek kişiyi hedefe kilitlemek.
Nedenleri ve motivasyonları türlü türlüdür. Dini bir örgütlenmeden çıkan canlı bomba 'din için ölüyorum cihat ediyorum' diye kendini güdüler.