Çamaşır Makinenizi Nasıl Korursunuz?

Ahmet

New member
Kullanıcı
Katılım
4 Haz 2017
Mesajlar
10,838
Tepkime puanı
5,175
Puanları
0
Cinsiyet
Erkek
camasir-makinesinin-korunmasi.jpg
Öncelikle çamaşır makinenizin konumu ile başlayalım. Son çıkan modellere göre daha hassas olan makinenizi “evin hangi konumunda kullanırsanız makinenizin sağlığı için iyidir” sorusuna verilebilecek en doğru cevabı düşünürsek, öncelikle fazla nem almayan bir yer olması gerektiğini söylememiz gerek…


Birçoğumuz çamaşır makinelerini banyolarımızda muhafaza ederiz. Banyo duşakabinleri olsa dahi nemi muhafaza etmekte yeterli kalmayacaktır bu durumda da makinenizin dış görünüm kısımları korozyona uğrayacak aşınacak hatta paslanarak çürümeye yüz tutacaktır.
Evinizde eğer çamaşır makineniz için ekstra bir yer yapılmadı ise makinenizin ömründen iki sene düşmeniz gerekmektedir. Çürümeye uğramasa dahi makinenizin elektronik kısımlarının neme maruz kalabileceği akıldan çıkarılmamalı bu yüzden makinenizi banyonuzu kullanmadığınız zamanlarda çalıştırmaya özen göstermeliyiz.
İkinci olarak makinenizin ayaklarının sabit durduğundan emin olmak gerekir. Çok büyük boşluklarda makine hareket etmeye bile başlayabilmektedir ama ufak bir boşluk makinenizin zaman içerisinde amortisör arızasına Kimi makinelerde ise yaylarının girdiği yuvaların aşınmasına sebep olabilir.
Bir diğer unsur ise çamaşır makinenizde kalan pis sudur. Bu makinenizin içerisinde kokuya neden olabilir. Böyle bir durumla karşılaşmamak için üç dört yıkamada bir makinenizin alt tarafında bulunan gider kapağı açılarak içerisinde kalabilecek kirler ve pis suyun temizlenmesi bu durumu ortadan kaldıracaktır.
Kullandığınız deterjan ise makinenizin ömründen çalan bir başka unsurdur. Ucuza kaçarak alacağınız kimi deterjanlar makinenizin çürümesini hızlandırdığına emin olabilirsiniz. Kullandığınız deterjanın köpürmediğinden emin olun. köpüren deterjan ya sahtedir ya da bozulmuş olabilir.
Son olarak çamaşır makinenizin deterjan gözünü üç veya dört yıkamada bir çıkarıp temizlerseniz taşlaşan deterjan kalıntıları gibi kötü bir görünümden kurtulursunuz.
[h=3][/h]Kapasitesi yüksek olan çamaşır makineleri en üst düzeyde yıkama kapasitesi sunarlar. Örneğin 9 kg kapasiteli 1200 devir çamaşır makinesi içerisinde yorgan, battaniye gibi büyük hacimli çamaşurları rahatlıkla yıkayabilirsiniz. Makinenin yüksek devirli olması sayesinde de hızlı bir kurutma sağlanmış olur.
camasir-makinesinin-korunmasi.jpg
camasir-makinesinin-korunmasi.jpg
Son zamanların en çok konuşulan işlerini yapan, Tesla ve SpaceX gibi şirketlerin arkasındaki Güney Afrikalı girişimci isim Elon Musk’ın bugüne kadar gördüğümüz, bildiğimiz çoğu liderden farklı düşündüğü ve farklı stratejiler uyguladığı aşikar.
Kısa zamanda yapılmaz denilen şeylerin aslında nasıl da yapılabilir olduğunu bize gösterdi ve daha pek çok olmazı oldurmak için sürekli çalışıyor. Hatta haftada 100 saat çalıştığı söyleniyor. Yapılan her işin en ince ayrıntısına bile dahil olmak istiyor ve herhangi bir işte emeği geçen herkesin o işin bir parçası olması gerektiğini düşünüyor.
Elon Musk’ın çalışanlarına attığı e-posta, Elon Musk’ın bunca başarısının arkasındaki çalışkanlığı ve egolarını yöneticilik üzerinden tatmin etmediği gerçeğini gözler önüne seriyor. Liderlik nasıl yapılır aslında onun da dersini veriyor.
[h=3]İşte Elon Musk’ın çalışanlarına e-posta mektubu:[/h]“Bilginin şirketler içindeki akışını açıklayan iki düşünce ekolü vardır. Açık ara en yaygın yol komut zinciridir, yani iletişim her zaman yöneticiniz üzerinden akar. Bu yaklaşımdaki sorun, yöneticinin gücünü artırmaya hizmet etse de şirkete hizmet etmekte başarısız olmasıdır.
Sorunun hızla çözülmesinden ziyade, bir departmandaki bir kişinin başka bir departmandaki bir kişi ile konuşup doğru şeylerin yapılmasını sağlaması varken, insanlar, önce kendi yöneticilerine gidiyor, yönetici diğer departmanın yöneticisi ile görüşüyor ve diğer departmanın yöneticisi de emrindeki kişiden sorunu çözmesini istiyor. Ardından akması gereken bilgi aynı yoldan ters yönde geri geliyor. Bu son derece aptalca. Bunun olmasına izin veren, bunu teşvik eden bir yönetici, kısa sürede kendini başka bir şirkette bulacaktır. Şaka yapmıyorum.
Tesla’daki herkes, tüm şirketin yararına bir sorunu çözmenin en hızlı yolu olduğunu düşündüğü şekilde başka herhangi birine e-posta gönderebilir/konuşabilir ve bunu yapmalıdır. Yöneticinizin izni olmadan onun yöneticisiyle konuşabilirsiniz, başka bir departmandaki başka yardımcısına doğrudan gidebilirsiniz, benimle konuşabilir, herhangi bir ile başka kimsenin izni gerekmeden konuşabilirsiniz. Dahası, doğru şey yapılana kadar kendinizi bu doğrultuda sorumlu saymalısınız. Burada bahsedilen şey rastgele bir sohbet değil, ultra hızlı ve doğru şekilde ilerlememizi sağlamaktır. Ölçek açısından büyük araba şirketleri ile boy ölçüşemeyeceğimiz ortada, bu yüzden bunu zekamız ve çevikliğimiz ile yapmalıyız.
Son bir husus olarak da, yöneticiler şirket içinde, bir “biz ve onlar” zihniyeti oluşturacak ya da iletişimi herhangi bir şekilde engelleyecek silolar yaratmadıklarından emin olmak için çok çalışmalıdır. Bu ne yazık ki doğal bir eğilimdir ve aktif mücadele gerektirir. Departmanların kendi aralarında bariyer oluşturması ya da diğerlerinin başarısını hepimiz yerine yalnızca onları başarısı olarak görmeleri nasıl Tesla’nın yararına olabilir ki? Hepimiz aynı gemideyiz. Kendiniz daima departmanın iyiliği için değil şirketin iyiliği için çalışan biri olarak görün.”
Son zamanların en çok konuşulan işlerini yapan, Tesla ve SpaceX gibi şirketlerin arkasındaki Güney Afrikalı girişimci isim Elon Musk’ın bugüne kadar gördüğümüz, bildiğimiz çoğu liderden farklı düşündüğü ve farklı stratejiler uyguladığı aşikar.
Kısa zamanda yapılmaz denilen şeylerin aslında nasıl da yapılabilir olduğunu bize gösterdi ve daha pek çok olmazı oldurmak için sürekli çalışıyor. Hatta haftada 100 saat çalıştığı söyleniyor. Yapılan her işin en ince ayrıntısına bile dahil olmak istiyor ve herhangi bir işte emeği geçen herkesin o işin bir parçası olması gerektiğini düşünüyor.
Elon Musk’ın çalışanlarına attığı e-posta, Elon Musk’ın bunca başarısının arkasındaki çalışkanlığı ve egolarını yöneticilik üzerinden tatmin etmediği gerçeğini gözler önüne seriyor. Liderlik nasıl yapılır aslında onun da dersini veriyor.
[h=3]İşte Elon Musk’ın çalışanlarına e-posta mektubu:[/h]“Bilginin şirketler içindeki akışını açıklayan iki düşünce ekolü vardır. Açık ara en yaygın yol komut zinciridir, yani iletişim her zaman yöneticiniz üzerinden akar. Bu yaklaşımdaki sorun, yöneticinin gücünü artırmaya hizmet etse de şirkete hizmet etmekte başarısız olmasıdır.
Sorunun hızla çözülmesinden ziyade, bir departmandaki bir kişinin başka bir departmandaki bir kişi ile konuşup doğru şeylerin yapılmasını sağlaması varken, insanlar, önce kendi yöneticilerine gidiyor, yönetici diğer departmanın yöneticisi ile görüşüyor ve diğer departmanın yöneticisi de emrindeki kişiden sorunu çözmesini istiyor. Ardından akması gereken bilgi aynı yoldan ters yönde geri geliyor. Bu son derece aptalca. Bunun olmasına izin veren, bunu teşvik eden bir yönetici, kısa sürede kendini başka bir şirkette bulacaktır. Şaka yapmıyorum.
Tesla’daki herkes, tüm şirketin yararına bir sorunu çözmenin en hızlı yolu olduğunu düşündüğü şekilde başka herhangi birine e-posta gönderebilir/konuşabilir ve bunu yapmalıdır. Yöneticinizin izni olmadan onun yöneticisiyle konuşabilirsiniz, başka bir departmandaki başka yardımcısına doğrudan gidebilirsiniz, benimle konuşabilir, herhangi bir ile başka kimsenin izni gerekmeden konuşabilirsiniz. Dahası, doğru şey yapılana kadar kendinizi bu doğrultuda sorumlu saymalısınız. Burada bahsedilen şey rastgele bir sohbet değil, ultra hızlı ve doğru şekilde ilerlememizi sağlamaktır. Ölçek açısından büyük araba şirketleri ile boy ölçüşemeyeceğimiz ortada, bu yüzden bunu zekamız ve çevikliğimiz ile yapmalıyız.
Son bir husus olarak da, yöneticiler şirket içinde, bir “biz ve onlar” zihniyeti oluşturacak ya da iletişimi herhangi bir şekilde engelleyecek silolar yaratmadıklarından emin olmak için çok çalışmalıdır. Bu ne yazık ki doğal bir eğilimdir ve aktif mücadele gerektirir. Departmanların kendi aralarında bariyer oluşturması ya da diğerlerinin başarısını hepimiz yerine yalnızca onları başarısı olarak görmeleri nasıl Tesla’nın yararına olabilir ki? Hepimiz aynı gemideyiz. Kendiniz daima departmanın iyiliği için değil şirketin iyiliği için çalışan biri olarak görün.”
Son zamanların en çok konuşulan işlerini yapan, Tesla ve SpaceX gibi şirketlerin arkasındaki Güney Afrikalı girişimci isim Elon Musk’ın bugüne kadar gördüğümüz, bildiğimiz çoğu liderden farklı düşündüğü ve farklı stratejiler uyguladığı aşikar.
Kısa zamanda yapılmaz denilen şeylerin aslında nasıl da yapılabilir olduğunu bize gösterdi ve daha pek çok olmazı oldurmak için sürekli çalışıyor. Hatta haftada 100 saat çalıştığı söyleniyor. Yapılan her işin en ince ayrıntısına bile dahil olmak istiyor ve herhangi bir işte emeği geçen herkesin o işin bir parçası olması gerektiğini düşünüyor.
Elon Musk’ın çalışanlarına attığı e-posta, Elon Musk’ın bunca başarısının arkasındaki çalışkanlığı ve egolarını yöneticilik üzerinden tatmin etmediği gerçeğini gözler önüne seriyor. Liderlik nasıl yapılır aslında onun da dersini veriyor.
[h=3]İşte Elon Musk’ın çalışanlarına e-posta mektubu:[/h]“Bilginin şirketler içindeki akışını açıklayan iki düşünce ekolü vardır. Açık ara en yaygın yol komut zinciridir, yani iletişim her zaman yöneticiniz üzerinden akar. Bu yaklaşımdaki sorun, yöneticinin gücünü artırmaya hizmet etse de şirkete hizmet etmekte başarısız olmasıdır.
Sorunun hızla çözülmesinden ziyade, bir departmandaki bir kişinin başka bir departmandaki bir kişi ile konuşup doğru şeylerin yapılmasını sağlaması varken, insanlar, önce kendi yöneticilerine gidiyor, yönetici diğer departmanın yöneticisi ile görüşüyor ve diğer departmanın yöneticisi de emrindeki kişiden sorunu çözmesini istiyor. Ardından akması gereken bilgi aynı yoldan ters yönde geri geliyor. Bu son derece aptalca. Bunun olmasına izin veren, bunu teşvik eden bir yönetici, kısa sürede kendini başka bir şirkette bulacaktır. Şaka yapmıyorum.
Tesla’daki herkes, tüm şirketin yararına bir sorunu çözmenin en hızlı yolu olduğunu düşündüğü şekilde başka herhangi birine e-posta gönderebilir/konuşabilir ve bunu yapmalıdır. Yöneticinizin izni olmadan onun yöneticisiyle konuşabilirsiniz, başka bir departmandaki başka yardımcısına doğrudan gidebilirsiniz, benimle konuşabilir, herhangi bir ile başka kimsenin izni gerekmeden konuşabilirsiniz. Dahası, doğru şey yapılana kadar kendinizi bu doğrultuda sorumlu saymalısınız. Burada bahsedilen şey rastgele bir sohbet değil, ultra hızlı ve doğru şekilde ilerlememizi sağlamaktır. Ölçek açısından büyük araba şirketleri ile boy ölçüşemeyeceğimiz ortada, bu yüzden bunu zekamız ve çevikliğimiz ile yapmalıyız.
Son bir husus olarak da, yöneticiler şirket içinde, bir “biz ve onlar” zihniyeti oluşturacak ya da iletişimi herhangi bir şekilde engelleyecek silolar yaratmadıklarından emin olmak için çok çalışmalıdır. Bu ne yazık ki doğal bir eğilimdir ve aktif mücadele gerektirir. Departmanların kendi aralarında bariyer oluşturması ya da diğerlerinin başarısını hepimiz yerine yalnızca onları başarısı olarak görmeleri nasıl Tesla’nın yararına olabilir ki? Hepimiz aynı gemideyiz. Kendiniz daima departmanın iyiliği için değil şirketin iyiliği için çalışan biri olarak görün.”
 
Üst
Alt