Buck Rogers

Fineas

Epik
Kullanıcı
Katılım
14 Mar 2018
Mesajlar
4,287
Tepkime puanı
4,885
Puanları
0
Konum
İzmir
Cinsiyet
Erkek
BUCK ROGERS


İlk Amerikan 'bilimkurgu çizgiroman' bantı olan Buck Rogers ilk kez 7 Ocak 1929'da yayınlanmıştı. Senaryo yazarı Phil Nowlan tarafindan Ağustos 1928'de piyasaya çıkan Amazing Stories dergisindeki Armagedon 2419 A.D./Yıl 2419 Kıyamet başlıklı bir bilimkurgu öyküsünden adapte edilmiştir. Richard 'Dick' T. Calkins'in orijinal çizimlerini gerçekleştirdiği stribin John F. Dille'in (1884-1957) sahibi olduğu John F. Dille Corparation -sonraları adı National Newspaper Syndicate olarak değişmiştir- şirketince ülke genelindeki gazetelere ürünsel dağıtımı yapılmıştır.

"Dünya Savaşı bittiğinde 20 yaşındaydım. Beni Hava Kuvvetlerinden dışarı attıklarında bir iş buldum. Pittsburgh yakınlarında bir madenin alt kademelerini gözlemliyordum. Buradaki atmosferin garip, keskin bir kokusu vardı, ve ufalanan taşlar garip bir şekilde parlıyordu. Arkamdaki çatı kalasları çöküverdiğinde bu taşları inceliyordum. Ve..."

Bu giriş metniyle başlayan Buck Rogers bantı geçirdiği maden kazasından sonra 500 yıl süren uzun bir uykudan uyanan kahraman, eski bir Amerikan Hava Kuvvetleri Teğmenidir. Başlık, XXV. yüzyılda alt üst olmuş Amerika Birleşik Devletleri topraklarında Moğollar tarafindan yapılan işgalin hüküm sürdüğü antiütopik bir geleceğe pencereler açmaktadır. Bu ütopik senaryo kurgu altyapısı üzerinde Buck Rogers, Moğol istilacılara karşı verilen özgürlük mücadelesine dahil olur.

Bu özgürlük savaşını veren vatansever insanların çoğu Kanada'ya göç etmiştir. ABD ise, neredeyse olduğu gibi Moğollar'ın yönetimine geçmiştir. Buck Rogers, XXV. yüzyılda uyandığında karşısında sonradan daimi arkadaşı ve sevgilisi olacak olan güzel Wilma Deering'i bulmuştur. Wilma ve onun kardeşi Buddy'le beraber Moğollar'ın uçan dev araçlarının gökyüzünde cirit attığı ortamlardan geçerek kendisini gizemli olduğu kadar heyecanlı bir serüvenin içinde bulacaktır.

Sonuçta XX. yüzyıldan gelen kahraman, Moğol istilacıları zekice planlarıyla yenip Amerika'ya yeniden özgürlük getirmiş, ancak işi hâlâ tam olarak bitmemiştir. Zira ufukta yeni düşmanlar belirmiştir: Marslı Kaplanadamlar, dış uzaydan gelen korsanlar ve en tehlikelisi Buck Rogers'ın ezeli düşmanı Killer Kane ve onun baştan çıkarıcı işbirlikçisi Ardala Valmar. Tıpkı diğer 'bilimkurgu çizgiromanları' gibi klasik, sade, kolay anlaşılır anlatım ve kurgular kullanmayı adet edinen Buck Rogers'ın sürekli yanında yer alan bilimadamı tiplemesinin adı Doktor Huer'di. Onun bilimsel dehası ile yardım bulan Buck Rogers, tüm düşmanlarının karşısında zafer kazanıp, bütün tehlikeli durumları alt etmektedir.



izgiromanAnsiklopedisi092.jpg


1001 Roman'ın 1939 yılında yayına başlayan serisinde, Alptekin 3000 Yılında başlığıyla gözüken Buck Rogers'ın 9. sayıdaki renkli sayfası.


Bilimkurgu çizgiromanları içinde Buck Rogers, her ne kadar hak ettiği ilgi ve takdiri öncülü olduğu Flash Gordon kadar göremeyip, sürekli onun gölgesinde kalmış olsa da 1938 yılında süper kahraman çizgiromanlarının ortaya çıkmasıyla (yani Jerry Siegel ve Joe Shuster adlı iki genç kafadarın Superman'i yaratmasıyla -ve Siegel'in mezartaşında da yazdığı gibi, 'bize uçmayı öğretmesiyle' dokuzuncu sanatın en önemli temsilcilerden biri olarak yerini almıştır.

Çizgiromanlarda bir sanat dalı olarak içinde bulunduğu toplumun hissiyatından da etkilenir ve onu yansıtır. İkinci Dünya Savaşı yıllarında yayımlanmış çizgiromanlar -neredeyse hemen hepsi- milliyetçilik duyguları her zamankinden fazla kabarmış olan topluma ve silah altındaki askerlere moral sağlaması amacıyla kullanılmışlardır. Bu dönemde çizgi kahramanların maceraları genelde milliyetçilik, demokrasi ve özgürlük için savaşmakla doludur. Superman ve özellikle Nazilerle savaşan Captain America/Kaptan Amerika en önemli örneklerdir. İşte Buck Rogers da yayınına başladığı yıllardaki (Büyük Bunalım yılları) toplumun duygularını ve korkularını yansıtmak üzere harekete geçmiştir. Aynı zamanda bir bilimkurgu eseri olarak gelecek hakkında o günkü gidişata göre kehanetlerde bulunmayı da ihmal etmemiştir. Büyük Bunalım yıllarında toplum eski ferah günlerine kavuşmayı arzulamaktadır. Zira Amerika bol bol tanıtımı yapıldığı gibi özgürlük, refah ve fırsatlar ülkesidir. Ancak beyaz derili Amerikalılar; yani Anglo-Sakson Protestanlar bahsi geçen bu refahı ve firsatları ülkeye yeni gelen göçmenlerle paylaşmaya pek gönüllü gözükmemektedir. O yıllarda Amerika'ya yapılan göçün önemli bir bölümü Latin Amerika ve Asya ülkelerindendir. İşte Buck Rogers'ın hikayesinin çıkış noktasını da bu durum oluşturur. Bir Asya halkı olan Moğolların ütopik bir kurguyla egemenliği altına aldığı Amerika, eski refahına ve özgürlüğüne tekrar kavuşmak istemektedir. Moğol istilası altında olan beyazların mücadelesi Asya'dan da gelen göç karşısındaki Amerikalıların kaygılarını sembolik olarak dile getirmiştir. Nowlan, bilimkurgunun paradoksal diliyle, "Böyle giderse Asyalılar bizi egemenlikleri altına alabilir," demeye getirmiştir hikâyesinde.



izgiromanAnsiklopedisi093.jpg


1943 tarihli Çocuk Dünyası'nda Demirel adıyla sunulan Buck Rogers bantı.


Buck Rogers'ın ilk Türkiye baskısı 1939'da yayına başlayan 1001 Roman dergisinde Alptekin 3000 Yılında başlığıyla gerçekleşmiştir. Dergi, Tahsin Demiray'ın sahibi olduğu Türkiye Yayınevi tarafından çıkarılmıştır. Buck Rogers'ın seyrek Türkiye turu, 1967 yılında Doğan Kardeş dergisinde Yıldırım Kaptan başlığı altında devam etmiş ve noktalanmıştır.
 
Üst
Alt