İngiliz bir bilim insanı, Jüpiter'in uydusu Europa'nın buzla kaplı yüzeyinin altında ahtapot benzeri canlıların yaşıyor olabileceğini öne sürdü. Gök bilimci, Mars'ta da dünya dışı canlıların yaşadığına neredeyse emin olduğunu söylüyor.
Gök bilimcilerin ve insanlığın en çok merak ettiği konulardan bir tanesi, dünya dışı yaşamın olup olmadığı. Dünya'ya yakın olması sebebiyle Mars'ta araştırmalar sürerken İngiliz bir bilim insanı, hayli uzak bir yerde yaşam olabileceğini düşünüyor. Liverpool Hope Üniversitesi'nden Monica Grady, Jüpiter'in uydusu Europa'da yaşam olduğunu ileri sürüyor.
Ay'dan biraz daha küçük olan ve buzla kaplı Europa'da buz katmanının altında sıvı bir okyanus olduğu düşünülüyor. Grady, bu buzdan yüzeyin altında canlılar olduğuna neredeyse emin. Gök bilimci, Mars'ta da yeraltı mağaralarında canlılar olabileceğini düşünüyor. Ona göre bu mağaralar, canlıları tehlikeli radyasyondan koruyor. Gök bilimcinin açıklamaları, canlıların mağaralarda Güneş kaynaklı radyasyondan korunurken kayaların gözeneklerindeki buzun su işlevi görmüş olabileceği yönünde.
Ahtapot benzeri canlılar olabilir:
Bununla birlikte Grady'ye göre Mars'taki yaşam, bakteri gibi küçük varlıklardan ibaret. İngiliz araştırmacıya göre Europa'da ahtapot gibi biraz daha gelişmiş yaşam formları bulunması olası. Grady, Dünya'da insan evrimini sağlayan çevresel koşulların başka yıldız sistemlerinde de bulunmasının yüksek ihtimal olduğunu söylüyor çünkü ona göre bizim Güneş sistemimiz özel bir gezegen sistemi değil ve galaksimizdeki tüm yıldızları henüz keşfetmiş değiliz.
Başka gezegenlerdeki yaşamın ortaya çıkması için Dünya'dakine benzer elementlerin olması gerektiğini savunan Grady, insanın küçük ve kürklü memelilerden evrilmesinin Dünya'ya gök taşı çarpması sonucunda dinozorların soyunun tükenmesiyle mümkün olduğunu söylüyor. Bilim insanına göre bunun her gezegende olması mümkün görünmüyor ancak istatistiklerden elde edilen önermeleri temel alacak olursak bu mümkün.
Jüpiter'in uydusu Europa'da, Dünya gibi bir atmosfer bulunmuyor. Bu da uydunun yüksek seviyede radyasyona maruz kalması demek. Mikrobik fosiller, buzun altında 10 milyon yıla kadar kalabiliyor. Böylece NASA, şimdiki teknolojiyle mümkün olmayan bir kazı operasyonuna girişmek zorunda kalmayabilir.
California Institute of Technology'den Dr. Nordheim, orta ve yüksek enlemlerde aminoasitlerin 1 ile 3 cm derinliklerde bulunabileceğini söylüyor. Ekvator bölgelerindeyse bu derinlik daha da artabilir.
Gök bilimcilerin ve insanlığın en çok merak ettiği konulardan bir tanesi, dünya dışı yaşamın olup olmadığı. Dünya'ya yakın olması sebebiyle Mars'ta araştırmalar sürerken İngiliz bir bilim insanı, hayli uzak bir yerde yaşam olabileceğini düşünüyor. Liverpool Hope Üniversitesi'nden Monica Grady, Jüpiter'in uydusu Europa'da yaşam olduğunu ileri sürüyor.
Ay'dan biraz daha küçük olan ve buzla kaplı Europa'da buz katmanının altında sıvı bir okyanus olduğu düşünülüyor. Grady, bu buzdan yüzeyin altında canlılar olduğuna neredeyse emin. Gök bilimci, Mars'ta da yeraltı mağaralarında canlılar olabileceğini düşünüyor. Ona göre bu mağaralar, canlıları tehlikeli radyasyondan koruyor. Gök bilimcinin açıklamaları, canlıların mağaralarda Güneş kaynaklı radyasyondan korunurken kayaların gözeneklerindeki buzun su işlevi görmüş olabileceği yönünde.
Ahtapot benzeri canlılar olabilir:
Başka gezegenlerdeki yaşamın ortaya çıkması için Dünya'dakine benzer elementlerin olması gerektiğini savunan Grady, insanın küçük ve kürklü memelilerden evrilmesinin Dünya'ya gök taşı çarpması sonucunda dinozorların soyunun tükenmesiyle mümkün olduğunu söylüyor. Bilim insanına göre bunun her gezegende olması mümkün görünmüyor ancak istatistiklerden elde edilen önermeleri temel alacak olursak bu mümkün.
Jüpiter'in uydusu Europa'da, Dünya gibi bir atmosfer bulunmuyor. Bu da uydunun yüksek seviyede radyasyona maruz kalması demek. Mikrobik fosiller, buzun altında 10 milyon yıla kadar kalabiliyor. Böylece NASA, şimdiki teknolojiyle mümkün olmayan bir kazı operasyonuna girişmek zorunda kalmayabilir.