Beyitlerle yazılanlar

Kiana

New member
HanımZade
Katılım
31 May 2017
Mesajlar
280
Tepkime puanı
3
Puanları
0
Cinsiyet
Kadın
[h=2]Beyitlerle yazılanlar[/h]​

1-GAZEL:
*Aşk, ayrılık, hasret, ölüm, tabiat gibi lirik konuların işlendiği şiir türüdür.
*Türk edebiyatına İran edebiyatından girmiştir.
*Divan edebiyatında en çok kullanılan nazım şeklidir.
*Konu bakımından halk edebiyatındaki koşmaya, İslamiyet öncesi Türk şiirindeki koşuklara benzer.
*İlk beytine matla, son beytine makta denir.
*İlk beyitten sonraki beyte "hüsn-i matla" (ilk beyitten güzel olması gerekir), son beyitten öncekine "hüsn-ü makta" (son beyitten güzel olması gerekir) denir.
*En güzel beyte beytül gazel (şah beyit) denir.
*Son beyitte (maktada) şairin mahlası (takma adı) yer alır.
*Gazelin bütün beyitlerinde aynı konu işleniyorsa buna yek-ahenk gazel denir.
*Bütün beyitleri aynı güzelliğe sahip olan gazellere yek-avaz gazel denir.
*Beyit sayısı 5-15 beyit arasındadır.
*İlk beyit kendi arasında kafiyelidir. Diğer beyitlerin ikinci dizeleri, birinci beyit ile kafiyelidir. Yani kafiye şeması aa, ba, ca, da, ea şeklindedir.
*Gazellerde ölçü mecburiyeti yoktur. Herhangi bir aruz ölçüsüyle yazılır.
*Matla beytinden sonra gelen beyte, Hüsn-i matla; Makta beytinden önce gelen beyte Hüsn-i makta denir.
*Gazeller eskiden bestelenerek okunurdu. Özelikle bestelenmek için yazılmış gazeller de vardır. Gazelleri makamla okuyan kişilere "gazelhan", gazel yazan usta şairlere ise "gazelsera" adı verilir.

Gazel Örneği:
Benî candan usandırdı cefâdan yâr usanmaz mı
Felekler yandı âhımdan murâdım şem'i yanmaz mı

Kamû bîmârınâ cânan devâ-yî derd eder ihsan
Niçin kılmaz manâ derman menî bîmâr sanmaz mı (Fuzuli)

>Musammat Gazel: Dizelerin sonlarındaki uyaklarından başka dizelerin ortalarında da uyak varsa böyle gazellere musammat gazel denir.

Örnek:
Fuzuli rind-i şeydadır hemişe halka rüsvadır
Sorun kim bu ne sevdadır bu sevdadan usanmaz mı



2-KASİDE:
*Kasideler, genellikle birini övmek ve yermek amacıyla yazılan şiirlere denir. Genellikle din ve devlet adamlarını övmek amacıyla yazılan divan edebiyatı şiirleridir.
*İlk beytine matla, son beytine makta denir
*Şair matla beytini kasidenin her hangi bir yerinde yineleyebilir.
*Şairin mahlasının bulunduğu beyte taç beyit denir. Bazı kaynaklar bu beyti “bölüm” olarak ele almaktadır.
*En güzel beytine beytü‘l kasid denir.
*Kaside en az 33, en çok 99 beyitten oluşur. Beyit sayısı 33’den az olan kasideler de vardır.
*Kafiye şeması aa, ba, ca, da, ea şeklindedir.
*Bu türün en meşhur ismi Nef’i’dir.

*KASİDENİN BÖLÜMLERİ: 6 bölüm vardır:

1-)Nesib (Teşbib): Kasidenin başlangıç bölümüdür. Kasideye ismini veren bölümdür. Eğer söz konusu bölümde herhangi bir tasvir yapılıyorsa “Teşbib”; aşıkane söyleyişler bulunuyorsa “Nesib” adını alır. Bahar mevsimi, kış manzaraları betimlenir ya da Kurban ve Ramazan bayramı anlatılır.

2-)Girizgah: Şair yazdığı şiiri; sevdiği, saygı duyduğu zamanın büyüklerinden birine sunacak ve onu övecektir. Ancak tasvir ve aşk terennümlerinden bu övme bölümüne geçebilmek için uygun söz düşürmek zorundadır. İşte girizgah beyitleri bu gaye ile söylenir.

3-)Medhiye: Asıl anlatılmak, övülmek istenen kişi için ne denecekse bu bölümde denir. Asıl bölümdür. Bu bölümde abartı ve ağır bir anlatım göze çarpar.

4-) Tegazzül: Kasidenin içinde, aynı ölçü ve uyakla yazılan gazel bölümüdür. Bu bölümde tabiat güzellikleri karşısında hissedilen duygular dile getirilir. Aşk ve coşkunluk ifadeleri yer alır. Şair bu bölümde sevgilisine karşı duyduğu derin aşkını anlatır. Tegazzül bölümü bir bakıma matlasız ve maktasız bir gazeldir.

5-)Fahriye bölümü: Şairin kendini övdüğü ve diğer şairlerle karşılaştırdığı bölümdür.

6-)Dua bölümü: Şair övdüğü kişinin başarılarının devamlı olması, ömrünün uzun olması için dualar eder, iyi dileklerde bulunur. Ayrıca böyle bir kasideyi tamamlattığı için Allah’a şükreder.


>Kasideler, Konularına Göre Değişik Adlar Alır:

Tevhid: Allah’ın birliğini anlatan kasideler.

Münacaat: Allah’a yalvarmak, dua etmek amacıyla yazılan kasideler.

Naat: Peygamberimizi övmek için yazılan kasideler.

Medhiye: Devrin ileri gelenlerini, devlet büyüklerini övmek için yazılan kasideler.

Hicviye: Eleştirmek ve alaya almak için yazılan kasideler.
Halk edebiyatında Taşlama; günümüz edebiyatında Satirik adını alır.

Mersiye: Ölümden duyulan üzüntünün anlatıldığı kasideler.
Halk edebiyatında ağıt; İslamiyet’ten önceki Türk edebiyatında sagu adını alır.

Şehrengiz: Bir şehrin güzelliklerini anlatan kasidelerdir.

Cülusiye: Padişahın tahta geçişine sevinen kişiler için yazılan kasidelerdir.

Fahriye: Şairlerin kendilerini övmek için yazdıkları şiirlere denir. Genellikle kasideler içinde bir bölüm olarak bulunan fahriyeler, bunun dışında ayrı bir nazım biçimiyle ya da bir gazelin makta bölümünde karşımıza çıkabilir. 17. yy. şairi Nef’î fahriyeleriyle tanınmıştır.

/Not: Kasideler "nesib" bölümünde işlenen konulara ve rediflerine göre de adlandırılır.
Kaside-i Iydiyye, Kaside-i Şitaiye, Kaside-i Dariye; Su kasidesi(Fuzuli) vb.

Kaside Örneği:
Saçma ey göz eşkden gönlümdeki odlara su
Kim bu denlü dutuşan odlara kılmaz çâre su

Âb-gûndur günbed-i devvâr rengi bilmezem
Yâ muhît olmış gözümden günbed-i devvâra su (Fuzuli – Su Kasidesi)


3-MESNEVİ:
*Divan şiirinde, her beytinin dizeleri kendi arasında uyaklı, aruzun genellikle kısa kalıplarıyla yazılan nazım biçimine ve bu biçimde yazılmış yapıtlara mesnevi denir.
*Diğer nazım şekillerindeki kafiye bulma zorluğu, şairleri uzun metinlerde bu şekli kullanmaya teşvik etmiştir. Yazımı kolay olduğu için uzun hikâyeler mesnevi şeklinde yazılmıştır.
*Mesnevilerde savaş, aşk, tarihi olaylar, din ve tasavvuf, şehir ve şehrin güzellikleri, mizah anlatılır.
*Mesnevilerde olay masal havasında anlatılır.
*Mesneviler divan edebiyatında, günümüzdeki roman ve hikayenin yerini tutuyordu.
*Beyit sayısı sınırsızdır.
*Her beyit kendi arasında kafiyelidir. (aa, bb, cc, dd...)
*Aruzun kısa kalıpları ile yazılır.
*Mesnevilerde konu birliği esastır.
*İran edebiyatında ortaya çıkmıştır.
*Mesnevi Türk ve İslam edebiyatında yaygın olarak kullanılmıştır.
*Türk Edebiyatında bilinen ilk mesnevi Kutadgu Bilig’dir.


/Not: Beş mesnevinin bir araya gelmesiyle “hamse” oluşur. (12. yy.da) Genceli Nizami’yle başlamıştır. Ali Şir Nevai (Çağatay edebiyatında, 15.yy.), Behişti (Anadolu Türkçe’sinde), 17.yy.da Nergisi... Ayrıca Taşlıcalı Yahya ve Nevizade Atayi’nin Hamseleri vardır.


*Mesnevileriyle tanınan sanatçılar ve eserleri:
(Mevlana – Mesnevi), (Fuzuli - Leyla ve Mecnun), (Şeyh Galip - Hüsn ü Aşk), (Şeyhi – Harname, Hüsrev ü Şirin), (Ahmedi – Cemşid ü Hurşid, iskendername), (Süleyman Çelebi – Vesilet’ün Necat), (Aşık Paşa – Garipname), (Nabi – Hayrabat, Hayriyye), (Yunus Emre - Risaletü’n Nushiye)

Mesnevi Örneği:
Duyup ol berk-i sâmân ya'nî
Leylî Gazabnâk eylemiş Kays'a tecellî

Demiş etdünse feryadı ferâmûş
Gerekmez bana artık gûş u mengûş (Şeyh Galib)

4-KIT’A:
*Belli bir uyak düzeniyle yazılmış olan, dizeleri arasında ölçü birliği bulunan; herhangi bir düşünce ya da duyguyu, genelde iki beyit olmak üzere, daha fazla beyitte de anlatabilen nazım biçimine denir.
*Gazelden farklı olarak matla beyti yok.
*Kafiyelenişi xa,xa,xa...
*Beyitler arasında anlam birliği bulunur.
*Her çeşit kalıpla yazılabilir.
*Daha çok felsefi ve toplumsal düşünceler anlatır.
*Genelde mahlas yer almaz.
*Genelde sanatçıların divanlarında son bölümde “mukatta’at” adı altında toplanır.
* 30-40 beyte kadar uzayan kıt'alar yazılmıştır. Böyle uzun kıt'alara Kıt'a-i kebîre denir.

/Not: En çok kıt'ası olan şairler arasında 69 kıt'a ile Necâti Bey, 42 kıt'a ile Fuzûlî, 64 kıt'a ile Nev'î Yahyâ, 27 kıt'a ile Bâkî, 33 kıt'a ile Rûhî-i Bağdâdî sayılabilir.

Kıt’a Örneği:
Ebü'l-feth Sultân Ahmed k'odur
Sipihr-i âsitân şâh-ı gerdûn-vekâr

O sultân-ı gâzî ki dergâhına
Yüzin sürmeğe teşne sad tâcdâr

Dahi görmedi dîde-i rüzgâr
Feridûn-meniş böyle bir şehriyâr (İsmetî)


5-MÜSTEZAT:
*Bir uzun, bir kısa dizeden oluşan nazım şeklidir.
*Bir gazelin her dizesine, bir kısa dize eklenerek oluşturulur.
*Kısa dizelere “ziyade” denir.
*Aruzun bir tek kalıbıyla yazılır.
Uzun mısralar (Mef’ulü / Mefailü / Mefailü / Feülün)
Kısa mısralar (Mef’ulü/Feulün)
*Kafiyelenişi gazel gibidir. Uzun ve kısa dizeler kendi aralarında kafiyelenir.
*Makta beyti yoktur.
*Gazelde işlenen konular işlenir.
*Kısa dizeler okunsa da okunmasa da beytin anlamı bir bütün oluşturur.
*Ziyadesi bir satırdan fazla olan müstezatlar da vardır. Tek ziyadeli müstezatlara "sade", çift ziyadeli olanlara ise "çift" adı verilir.

Müstezat Örneği:
Çeşmüm acı yaş ile ağularla kanupdur
Cism ise yanupdur
Ol çeşm-i siyeh neyleyem efsâne sanupdur
Gönlüm usanupdur

Nâz uyhusına kıldı yine gözleri mu'tâd
Çok eyledi bîdâd
Sabr eyle dilâ vakt ola lâbüd uyanupdur
Senden utanupdur (Şeyh Galib)


 
Üst
Alt