- Katılım
- 14 Eyl 2018
- Mesajlar
- 2,971
- Tepkime puanı
- 659
- Puanları
- 0
- Yaş
- 45
- Konum
- istanbuL
- Cinsiyet
- Erkek
Dünya Sokak Hayvanları Günü fikri ilk kez 2010 yılında Hollanda’da sokak hayvanları üzerine düzenlenen konferansta ortaya atıldı. 7 yıldır 33 ülkede kutlanan Dünya Sokak Hayvanları Günü’nde birçok veteriner kliniği ve gönüllü kuruluş, yaptıkları çalışmalarla sokaktaki canlıların da hakları olduğuna dikkatleri çekiyor. Bugün onlara bir kap mama ve bir kap su ile değerli olduklarını göstermek, başlarını okşamak ve sevildiklerini göstermek için büyük bir fırsat.
Sokak hayvanlarının kısırlaştırılmaları, barınaklarda hak ettikleri şartlarda yaşama olanaklarının sağlanması ve sahiplendirilmeleri gerekiyor. Bu bakımdan sokak hayvanları için bir farkındalık günü olan 4 Nisan, onlara her zaman değer verilmesi gerektiği konusunda bilinçlenmenin yaratılması nedeniyle önemli bir gün. Onların yaşamlarını aç ve susuz sürdürmemeleri, eziyetlerden korunmaları, sıcak yuvalarında huzurlu bir yaşam sürmeleri için hayvan sevgisinin çocuklara her daim aşılanması, belki de gelecek için en değerli yatırımlardan biri olacaktır.
İnsanlar için yaşam şartları zor olabilir. Özellikle büyük şehirlerde yaşıyor olmanın getirdiği zorluklar fazlasıyla yıpratıcı. Trafik çilesi, uzun süren şehir içi yolculuklar, bazen geçim derdi bazen mutsuzluk… Ancak sokak hayvanları için yaşam, insanlarla kıyaslanamayacak derecede ağırdır. Onlar için çoğu zaman su ve yiyecek bulmak imkansız bir hal almakta, üstelik kötü niyetli davranışlarla yüzleşmek zorunda kalıyorlar.
Sokak hayvanlarının bakımını üstlenin
Sokak hayvanlarının bakımını üstlenin
Sokak hayvanlarının bir barınakta mama ve su kıtlığı yaşamadan korumaya alınmaları, tedavilerinin yapılması ve bu barınaklardan sahiplendirilmeleri her toplumda sağlanmalıdır. Bu noktada barınaklara mama bağışları yapılmalı, gönüllü veteriner hizmetleri artırılmalı ve hayvan hakları yasalarla korunmalıdır.
Sokak hayvanlarının yardıma muhtaç, sahipsiz ve aç oldukları unutulmamalıdır. Bu nedenle insanların bilinçlenerek, onlar için en iyi şartları sağlamak gibi bir sorumluluğu vardır. Kedi evleri, köpek kulübeleri, bir kap su ve bir kap mama gibi projeler toplumda yaygın olarak uygulanmalıdır. Kuru ve yaş mamalar hayvanlar için en kaliteli besinlerdir. İhtiyaçları olan tüm vitamin ve mineralleri bu besinlerden kazanırlar. Sağlıklı bir şekilde beslendiklerinde hastalıklara yakalanma riskleri azalır ve sağlıklı yaşarlar. Bu nedenle de beslenme ihtiyaçları kedi ve köpek mamaları ile karşılanmalıdır. Sokakta temiz su bulma ihtimalleri yok denecek kadar az olduğundan, temiz su dolu mama kapları, sokak hayvanları için hayati bir öneme sahiptir.
Dünya Sokak Hayvanları Günü başta olmak üzere yılın her gününde sokak hayvanlarını önemsemek ve onları görmezden gelmemek gerekiyor. Sadece beslenmeleri ile ilgilenmek dışında kötü davranışlara maruz kalan hayvanları korumaya almak, hasta ve yaşlı hayvanların tedavilerini ve bakımlarını üstlenmek insanlık görevleri arasındadır.
Dünyada 33 ülkede kutlanan 4 Nisan Dünya Sokak Hayvanları Günü’nde birlikte ortak havayı paylaştığınız canlıların bu özel gününü kutlamak için barınaklara mama bağışı yapabilir, sokağınızdaki canlıların karınlarını doyurabilir ve onlara sevginizi gösterebilirsiniz.
Onların da Bir Hakkı Olduğunu Unutmayalım:
Sokak Hayvanları İçin Neler Yapabiliriz?
İnsanların hakim olduğu dünyamızda, insan haklarının bile yok sayıldığını düşündüğümüzde hayvan hakları konusunda daha kat edilecek ne kadar uzun bir yol olduğunu sanırım söylememize gerek bile yok.
Evet insanlar için yapılması gereken daha çok şey var. Evet yoksulluk, işsizlik, şiddet, tecavüz, terör gibi büyük sıkıntılarımız var. Peki, bu hayvan haklarının örselenmesinin gerekçesi olabilir mi? Kesinlikle hayır!
Bu yaşanan sıkıntıların hiçbirinin sebebi hayvanlar değilken ve insanlar yaşadığı sürece de insan sorunlarının bitmeyeceği aşikarken hayvan haklarını konuşmak için henüz erken olduğunu söylemek aslında hayvanlara yapılan en büyük haksızlıktır.
İnsanların yaşadığı hiçbir sorun, hayvanların yaşadıkları acıları haklı göstermeye yetmez, yetemez. Bu içerik de bu görüşte olan insanlar için hazırlanmıştır.
Sokak Hayvanları İçin Neler Yapabiliriz?
İnsanların hakim olduğu dünyamızda, insan haklarının bile yok sayıldığını düşündüğümüzde hayvan hakları konusunda daha kat edilecek ne kadar uzun bir yol olduğunu sanırım söylememize gerek bile yok.
Evet insanlar için yapılması gereken daha çok şey var. Evet yoksulluk, işsizlik, şiddet, tecavüz, terör gibi büyük sıkıntılarımız var. Peki, bu hayvan haklarının örselenmesinin gerekçesi olabilir mi? Kesinlikle hayır!
Bu yaşanan sıkıntıların hiçbirinin sebebi hayvanlar değilken ve insanlar yaşadığı sürece de insan sorunlarının bitmeyeceği aşikarken hayvan haklarını konuşmak için henüz erken olduğunu söylemek aslında hayvanlara yapılan en büyük haksızlıktır.
İnsanların yaşadığı hiçbir sorun, hayvanların yaşadıkları acıları haklı göstermeye yetmez, yetemez. Bu içerik de bu görüşte olan insanlar için hazırlanmıştır.
Sokak hayvanlarına ne verilmeli, ne verilmemeli?
Onlar aç kalmaz diyenler olsa da aç kalıyorlar maalesef. Sokak hayvanları için hiçbir şey yapamasanız bile artan yiyeceklerinizi onlara verebilirsiniz.
Düzenli olarak sokak hayvanı bakanların imdadına kuru mamalar yetişmekte, özellikle İnternet üzerinden alındığında oldukça uyguna gelen kuru mamalar sayesinde her seferinde ne vereyim diye düşünmeye gerek olmuyor. Ama sadece kuru mama vermek de çok sağlıklı bir seçim değil tabii ki.
Sokak hayvanlarına neler verilebilir?
Makarna, pilav, bulgur, ekmek gibi yiyecekleri veriyorsak bunları yoğurt, kefir, yumurta, tavuk, tavuk suyu, ton balığı konservesi gibi yiyeceklerle ve tereyağıyla karıştırarak verebilirsiniz böylece hem lezzetlerini hem de besin değerlerini arttırmış olursunuz.
Tavuk eti de uygun ve ucuz bir protein kaynağıdır fakat özellikle bazı köpeklerde egzamaya sebep olabileceği unutulmamalıdır.
Kedi beslemesi deyince akla tavuk ciğeri de gelir fakat uzun vadeli ciğer kullanımı faydadan çok zarar getirir. Haftada 2 günü aşmamaya dikkat etmenizde fayda vardır.
Dikkat!
Tavuk kemiği ve balık kılçığı kedi ve köpekler için riskli seçimlerdir. Evet çok severler ama özellikle pişmiş tavuk kemiği iyice kuruyup sertleşir ve ısırıldığında dikine kırılıp yutulur. Sindirim esnasında maalesef hayvan için bu durum çileye dönüşebilir ve sonu ölümle dahi sonuçlanabilir. Balık kılçığı için de durum geçerlidir. Özellikle kedilerde ağız içi enfeksiyonlarına sebebiyet verme olasılığı yüksektir.
Salam, sosis gibi yiyeceklere kedi ve köpekler kolay kolay hayır diyemeseler de sağlıklı olmayan bu yiyecekleri vermemekte fayda vardır.
Çikolata, dondurma, domates, zeytin (tuzdan ötürü), cips (tuz ve baharat) , soğan gibi besinler ise kedi ve köpekler için zararlıdır, verilmemesine dikkat edilmelidir.
Su, her canlı için hayattır!
Yazın, eğer her gün sularını değiştirme şansınız varsa, sularına 1 çay kaşığı kadar elma sirkesi ekleyebilirsiniz. Elma sirkesi hem sudaki mikropları öldürür hem de iyi bir probiyotik kaynağıdır. Üstelik mantar ve parazit mücadelesinde de hayvanlara destek sağlar.
Kışın ise sularının çabuk donmaması için içerisine 1 yemek kaşığı kadar zeytinyağı ekleyebilirsiniz.
- Süt ürünleri
- Karbonhidrat
Makarna, pilav, bulgur, ekmek gibi yiyecekleri veriyorsak bunları yoğurt, kefir, yumurta, tavuk, tavuk suyu, ton balığı konservesi gibi yiyeceklerle ve tereyağıyla karıştırarak verebilirsiniz böylece hem lezzetlerini hem de besin değerlerini arttırmış olursunuz.
- Protein
Tavuk eti de uygun ve ucuz bir protein kaynağıdır fakat özellikle bazı köpeklerde egzamaya sebep olabileceği unutulmamalıdır.
Kedi beslemesi deyince akla tavuk ciğeri de gelir fakat uzun vadeli ciğer kullanımı faydadan çok zarar getirir. Haftada 2 günü aşmamaya dikkat etmenizde fayda vardır.
- Sebze
Dikkat!
Tavuk kemiği ve balık kılçığı kedi ve köpekler için riskli seçimlerdir. Evet çok severler ama özellikle pişmiş tavuk kemiği iyice kuruyup sertleşir ve ısırıldığında dikine kırılıp yutulur. Sindirim esnasında maalesef hayvan için bu durum çileye dönüşebilir ve sonu ölümle dahi sonuçlanabilir. Balık kılçığı için de durum geçerlidir. Özellikle kedilerde ağız içi enfeksiyonlarına sebebiyet verme olasılığı yüksektir.
Salam, sosis gibi yiyeceklere kedi ve köpekler kolay kolay hayır diyemeseler de sağlıklı olmayan bu yiyecekleri vermemekte fayda vardır.
Çikolata, dondurma, domates, zeytin (tuzdan ötürü), cips (tuz ve baharat) , soğan gibi besinler ise kedi ve köpekler için zararlıdır, verilmemesine dikkat edilmelidir.
Su, her canlı için hayattır!
Yazın, eğer her gün sularını değiştirme şansınız varsa, sularına 1 çay kaşığı kadar elma sirkesi ekleyebilirsiniz. Elma sirkesi hem sudaki mikropları öldürür hem de iyi bir probiyotik kaynağıdır. Üstelik mantar ve parazit mücadelesinde de hayvanlara destek sağlar.
Kışın ise sularının çabuk donmaması için içerisine 1 yemek kaşığı kadar zeytinyağı ekleyebilirsiniz.
Kısırlaştırma meselesi
Kedi köpekler doğaya ait türler değiller. Doğadan koparılan, evcilleştirilen ve evcilleşme sürecinde tabi oldukları yapay seleksiyonlar neticesinde yabanıl formlarından farklılaşan canlıların, dolayısıyla kedi ve köpeklerin, doğal yaşam alanları yok.
Doğal yaşam alanı olmayan türlerin evlerde, sokaklarda, ormanlarda, bakım evlerinde yaşam mücadelesi verdiğini düşünürsek aslında onları kısırlaştırmanın değil üretmenin doğaya aykırı olduğunu kolaylıkla söyleyebiliriz. Zaten mevcut olanların bile çok azına gerçek manada sahip çıkabiliyoruz. Sahip çıkabildiklerimize de yarın sahip çıkabileceğimizin garantisi yok.