15. Yüzyılda Klasik Türk Divan Edebiyatı
Birinci Mehmed, İkinci Murad, İkinci Mehmed (Fatih) ve İkinci Bâyezîd’in tahtta bulunduğu 15. Yüzyılda, klâsik Türk edebiyatı, şiir ve nesir alanında önemli ürünler vermiştir. Bu yüzyılda klâsik Türk şairleri, eserlerine kendi kimliklerini kazımaya başlamışlar ve büyük çoğunluğu mahallî değerleri şiirlerine yansıtmışlardır.
Klâsik Türk edebiyatı bu yüzyılda kendi kimliğini bulmaya başlamış ve çeviri faaliyetleri devam etmekle beraber, Türk edebiyatı bütünüyle çeviri edebiyatı olmaktan büyük ölçüde kurtulmuştur. 15. Yüzyılda klâsik Türk edebiyatının kendi kuralları ile yerleştiği, şiir dilinin sağlam bir yapıya kavuşmaya başladığı ve şiirde önceki dönemlerde sık sık rastlanılan aruz kusurlarının bir hayli azaldığı görülür.
Bu ilerlemenin sağlanmasında yüzyılın mesnevi üstâdı sayılan Şeyhî’nin, kaside üstâdı Ahmed Paşa’nın ve gazelin tartışılmaz ismi Necâtî Bey’in büyük payı vardır. Bu dönemde Türk edebiyatının gelişmesi bakımından yüzyılın ortasında fethedilmiş olan İstanbul’da padişahların oluşturdukları edebî muhitler yanında İstanbul dışında şehzâdelerin çevrelerinde oluşan edebî muhitlerin de önemli bir yeri olmuştur. Zira Edirne, Bursa, Kütahya, Amasya, Konya, Kastamonu gibi şehirlerde oluşturulan edebî muhitlerde klâsik Türk edebiyatı açısından önemli pek çok şair ve yazar yetişmiştir.
15. Yüzyılda klâsik Türk edebiyatının önemli gelişme sağlamasında padişahlarla şehzâdelerin şiirle yakından ilgilenmiş olmalarının da büyük payı vardır. Çünkü aralarında dîvân sahibi iki isim de bulunan bu padişahlar, şiirle yakından ilgilendikleri ve şiirden anladıkları için iyi şairlerin teşvik edilmesi ve ödüllendirilmesi noktasında da isabetli kararlar alabiliyorlardı. Bu dönemde İstanbul’un şiirlerde de boy göstermeye başladığı görülür. Türk edebiyatında bilinen ilk nazire mecmûası da bu dönemde derlenmiştir.
Diğer taraftan resmî inşâ dilinin oluşmaya başladığı 15. Yüzyılda tarih yazıcılığı da gelişmiş, mensur hikâye mecmûaları ortaya çıkmış, klâsik aşk mesnevilerinin yazımı devam etmiş ve önemli bilimsel eserler ortaya çıkarılmıştır.
Şüphesiz 15. Yüzyıl klâsik Türk edebiyatının en önemli eserleri Türkçe dîvânlar olmuştur. Bu yüzyılın divan sahibi şairleri Şeyhî, Ahmed Paşa, Necâtî, Murâdî, Avnî, Adlî, Cem, Harîmî, Zeynep Hatun, Mihrî Hatun, Ahmed-i Dâ‘î, Cemâlî, Mesîhî, Hamdullah Hamdî ve Eşrefoğlu Rûmî’dir.
Ayrıca Süleyman Çelebi, Le’âlî, Kabûlî, Nahîfî, Mehdî, Senâyî, Hayâtî, Çâkerî, âfitâbî, Hilâlî, Behiştî, Sun‘î, Şemsî, Halvetî, Karamanî, İvaz Paşazâde Ata‘î, Hûfî, Karamanlı Nizâmî, Kemâl-i Zerd, Melîhî, Kemâl-ı Ümmî gibi isimler de 15. Yüzyıl şairlerindendir. Sinan Paşa, Sûzî Çelebi, Gelibolulu Za‘îfî, Sinoplu Safâyî, Seyfî, Bihiştî Sinan Çelebi, Kâşifî, Mercimek Ahmed, Kaygusuz Abdal, Amasyalı Hüseyin bin Ali, Ahmed-i Dâ‘î, Bedr-i Dilşâd, Şirvanlı Mahmûd, Ahmed-i Bîcan, Küçük Abdal, Firdevsî-i Rûmî, Yahyâ bin Mehmed el-Kâtib, Şeyh Mahmûd bin Edhem, Mesîhî, Yahşî Fakîh, Âşık Paşazâde, Neşrî, Oruc Bey, Kıvâmî, Yazıcıoğlu Ali, Şirvanlı Mahmûd, Molla Lütfî, Hasan Bayâtî, Mûsâ bin Mes‘ûd gibi isimler ise 15. Yüzyılın dikkati çeken nesir yazarlarıdır.
-Alinti-
Birinci Mehmed, İkinci Murad, İkinci Mehmed (Fatih) ve İkinci Bâyezîd’in tahtta bulunduğu 15. Yüzyılda, klâsik Türk edebiyatı, şiir ve nesir alanında önemli ürünler vermiştir. Bu yüzyılda klâsik Türk şairleri, eserlerine kendi kimliklerini kazımaya başlamışlar ve büyük çoğunluğu mahallî değerleri şiirlerine yansıtmışlardır.
Klâsik Türk edebiyatı bu yüzyılda kendi kimliğini bulmaya başlamış ve çeviri faaliyetleri devam etmekle beraber, Türk edebiyatı bütünüyle çeviri edebiyatı olmaktan büyük ölçüde kurtulmuştur. 15. Yüzyılda klâsik Türk edebiyatının kendi kuralları ile yerleştiği, şiir dilinin sağlam bir yapıya kavuşmaya başladığı ve şiirde önceki dönemlerde sık sık rastlanılan aruz kusurlarının bir hayli azaldığı görülür.
Bu ilerlemenin sağlanmasında yüzyılın mesnevi üstâdı sayılan Şeyhî’nin, kaside üstâdı Ahmed Paşa’nın ve gazelin tartışılmaz ismi Necâtî Bey’in büyük payı vardır. Bu dönemde Türk edebiyatının gelişmesi bakımından yüzyılın ortasında fethedilmiş olan İstanbul’da padişahların oluşturdukları edebî muhitler yanında İstanbul dışında şehzâdelerin çevrelerinde oluşan edebî muhitlerin de önemli bir yeri olmuştur. Zira Edirne, Bursa, Kütahya, Amasya, Konya, Kastamonu gibi şehirlerde oluşturulan edebî muhitlerde klâsik Türk edebiyatı açısından önemli pek çok şair ve yazar yetişmiştir.
15. Yüzyılda klâsik Türk edebiyatının önemli gelişme sağlamasında padişahlarla şehzâdelerin şiirle yakından ilgilenmiş olmalarının da büyük payı vardır. Çünkü aralarında dîvân sahibi iki isim de bulunan bu padişahlar, şiirle yakından ilgilendikleri ve şiirden anladıkları için iyi şairlerin teşvik edilmesi ve ödüllendirilmesi noktasında da isabetli kararlar alabiliyorlardı. Bu dönemde İstanbul’un şiirlerde de boy göstermeye başladığı görülür. Türk edebiyatında bilinen ilk nazire mecmûası da bu dönemde derlenmiştir.
Diğer taraftan resmî inşâ dilinin oluşmaya başladığı 15. Yüzyılda tarih yazıcılığı da gelişmiş, mensur hikâye mecmûaları ortaya çıkmış, klâsik aşk mesnevilerinin yazımı devam etmiş ve önemli bilimsel eserler ortaya çıkarılmıştır.
Şüphesiz 15. Yüzyıl klâsik Türk edebiyatının en önemli eserleri Türkçe dîvânlar olmuştur. Bu yüzyılın divan sahibi şairleri Şeyhî, Ahmed Paşa, Necâtî, Murâdî, Avnî, Adlî, Cem, Harîmî, Zeynep Hatun, Mihrî Hatun, Ahmed-i Dâ‘î, Cemâlî, Mesîhî, Hamdullah Hamdî ve Eşrefoğlu Rûmî’dir.
Ayrıca Süleyman Çelebi, Le’âlî, Kabûlî, Nahîfî, Mehdî, Senâyî, Hayâtî, Çâkerî, âfitâbî, Hilâlî, Behiştî, Sun‘î, Şemsî, Halvetî, Karamanî, İvaz Paşazâde Ata‘î, Hûfî, Karamanlı Nizâmî, Kemâl-i Zerd, Melîhî, Kemâl-ı Ümmî gibi isimler de 15. Yüzyıl şairlerindendir. Sinan Paşa, Sûzî Çelebi, Gelibolulu Za‘îfî, Sinoplu Safâyî, Seyfî, Bihiştî Sinan Çelebi, Kâşifî, Mercimek Ahmed, Kaygusuz Abdal, Amasyalı Hüseyin bin Ali, Ahmed-i Dâ‘î, Bedr-i Dilşâd, Şirvanlı Mahmûd, Ahmed-i Bîcan, Küçük Abdal, Firdevsî-i Rûmî, Yahyâ bin Mehmed el-Kâtib, Şeyh Mahmûd bin Edhem, Mesîhî, Yahşî Fakîh, Âşık Paşazâde, Neşrî, Oruc Bey, Kıvâmî, Yazıcıoğlu Ali, Şirvanlı Mahmûd, Molla Lütfî, Hasan Bayâtî, Mûsâ bin Mes‘ûd gibi isimler ise 15. Yüzyılın dikkati çeken nesir yazarlarıdır.
-Alinti-